Bolu Belediyesi Eski Başkanı Alaaddin Yılmaz, yaşanan yangın faciasına ilişkin çok önemli ve sert açıklamalarda bulundu. Yılmaz, Bolu Belediyesi İtfaiyesi'nin tesisle ilgili tutmuş olduğu yangın açısından sorunlu olduğuna dair raporun ortaya çıktığını ve bununla birlikte otel sahiplerinden sonra en büyük sorumluluğun Bolu Belediyesi'nde olduğunu söyledi.
Halk TV'de katıldığı bir programda Tanju Özcan'ı izlerken büyük şaşkınlık yaşadığını ifade eden Yılmaz “Tanju Özcan'ın Halk TV'de katıldığı canlı yayını ilk defa izledim. İzlerken de belediyenin mücavir alan dışında olan yerlerinin sıkıntı olmayacağı bildiğim için ilk defa destek olmak amacıyla kendisinin açıklamalarını dinledim. Tabii, benim ne itfaiyenin binayı denetleyip olumsuz rapor verdiğimden haberim var ne de alttaki 70 metrekarelik yere ruhsat verildiğinden. Tanju Bey çıktı konuşmaya ilk söylediği şey 2007 yılında benden önceki AK Partili Belediye Başkanı tarafından otele ruhsat verildi cümlesi. İkinci olan da zaten arşiv yanmıştı demesi oldu. Ve ben şok geçirdim. En yakın dostlarımın çocukları yok olmuş yüze yakın insan hayatını kaybetmiş. Felaket olmuş. Böyle bir felaket ortamında canlı yayında yalan şov ve iftira atan bir insan görmemin rahatsızlığını yaşadım. Sanki ölenler onun gözünde insan değil. Halen iftira peşinde koşuyor.” diye konuştu.
“ARŞİV YANDIYSA RUHSAT VERDİĞİMİ NEREDEN BULDUN”
Tanju Özcan’ın arşivlerin yandığını yönündeki iddialarına da Alaaddin Yılmaz, “Şu an 6- 7 yıldır belediye başkanı. Arşiv yandıysa 2007’de ruhsat verdiğimi nereden buldun? Eğer yandıysa hesabını neden bana veya başkasına sormadın? Alaaddin Yılmaz belediye başkanı olmadan önce belediyede arşiv var mıydı? Türkiye’nin en kaliteli arşiv sistemini kuran benim insan saygı gösterir. 2 dakikada bulunabilecek bir sistem ve arşiv dijital ortama geçti. Değil belediye bütün Bolu yansa o arşive bir şey olmaz. Çünkü artık dijital arşiv. Bunlar için seçim için yalan söylemek bu mübah. Zeka özürlü mü bu başkan bunları söylüyor. Canlarımızı dostlarımızı kaybettiğimiz bir günde bir insan bunları söyleyebilecek kadar nasıl düşebilir? Bende ilk defa ona destek vermek için TV karşısında geçtim. Bunları duyunca inanamadım. Bu nasıl bir insan dedim kendi kendime” şeklinde cevap verdi.
“OTEL SAHİPLERİ İKİ KERE SUÇLU"
Yangın faciasının yaşandığı Grand Kartal Otel’de mülk sahiplerinin birden fazla problemi olduğunu belirten Yılmaz, “Yangın olayında mülk sahibi iki kere problemli. Birinci yangına dayanıklı sistemi kurmaması, ikincisi ise oteldeki misafirlere yangının haber vermemesi. Anladığımız kadarıyla otel sahipleri de üst katlarda kalmalarına rağmen çıkıyor. Aşağıya inerlerken bağırıp çağırsalar belki çok kişi şimdi hayatta olacaktı.” dedi.
“OTELİN YANGIN AÇISINDAN TEHLİKELİ OLDUĞUNU BİLEN KURUM BOLU BELEDİYESİ!”
Belediye Başkanı Tanju Özcan’a itfaiye teşkilatının haber vermemesi iddialarını eleştiren Yılmaz, “Otelin yangın güvenliği açısından uygun olmadığını bilen tek bir kurum var. O kurum da Bolu Belediyesi. Yangına uygun olup olmadığı raporunu belediye veriyor. Benim itfaiye teşkilatım en güçlü yapıdır. Ben öyle bıraktım. Resmi kurum olarak Bolu Belediyesi müracaat edildiği için biliyor. Problem olunca başkanın haberi olur. 40 metrekarelik yere ruhsat talebi olmuş. Benim zamanımda olsa o anda teşkilatım bana haber verirdi. Ana sistem dayanıksız derdi. Bir yanlışlık var deyip bizi aşar deyip başkana haber vermelilerdi. Belediye Başkanı çıkmış haberim yok diyor. Eğer haberi yoksa belediye başkanını ekibi ciddiye almıyor demektir. Birileri istediği gibi at oynatıyor demektir. Ana sistem uygun olmayınca evrak geri isteniyor. Bu olmaz. Onu da belediyenin yetkilileri istemiş. Bunu duyurmamış. Ölen kişilerin sorumluluğu otel sahibinden sonra belediyededir. Konuya hakim olan ve alttaki kafeye yangın olurunu veren belediyedir. Burada, yukardan aşağıya herkesin suçu var bakanlığın, sıradan vatandaş olarak Alaaddin Yılmaz'ın bile. Dolayısıyla belediye bu sorumluluktan kaçamaz. Ben belediye başkanı olsaydım kendime bir şey yapardım. Ama bizim başkan hiç bir şey yokmuş gibi 'benden önceki başkan zamanında 2007 yılında verilmiş' diyerek hadiseyi başka noktalara götürecek kadar sorumsuz. Sonra da arşivde yangın oldu biz evraklara ulaşamıyoruz diyecek kadar şereften yoksun bir adam. Bu pozisyondaki insanların bu mevkilere gelmelerini anlamıyorum.” dedi.
Yılmaz’ın açıklamalarının devamında şunları söyledi:
Belediye başkanlarının her evraktan haberi olmaz. Ancak ne zaman olur: problemli bir yapı vardır bir ruhsat talep edilir o zaman belediye başkanının haberi olur. Yani şimdi zaten devlet arasında tek sorumlu, mevcut durumu bildiği halde üstelik de alttaki kafeye ruhsat vererek can kayıplarının sebebi haline dönüşen belediyeden bahsediyorum. Eğer çıkan rapor için gerekli işlemleri gerekli başvuruları ve bildirimleri yapsaydın bu kadar can kaybının sorumlusu belediye olmayacaktı. Şu anda belediye bu sorumluluktan kurtulamaz.
Bu kadar canın yok olmasında mal sahibi ve belediyenin sorumluluğu var. Belediye başkanının şov yapmasına gerek yok. Resmi kurum olarak konudan en yakın haberi olup yangın açısından eksik raporunu veren Bolu Belediyesi'dir. Tespit yaparak rapor vermiş. Sıkıntıyı kimseye duyurmamış. Bu Japonya’da olsaydı o belediye başkanı harakiri yapardı.”
