Küresel gıda lideri Barilla, hayvan refahı konusunda uyguladığı politikalarla yeni bir ödüle daha layık görüldü. Üretimini yaptığı ürünlerde yumurta ihtiyacının yüzde 82'sini gezen tavuklardan karşılayan, 2020'de ise bu oranı yüzde 100'e çıkarmak için çalışmalara devam eden Barilla, Türk-Alman Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenen Hayvan Refahı Ödülleri kapsamında "İyi Yumurta" ödülünün sahibi oldu.
Haber: BMA
Çalışmalarını "Sizin için iyi, Gezegen için iyi" misyonuyla yürüten Barilla, hayvan refahı konusunda küresel çapta elde ettiği başarılara Türkiye'yi de ekledi. Tüm dünyada yıllık üretiminde yaklaşık 500 bin adede denk gelen 24 bin ton yumurtanın yüzde 82’sini serbest dolaşan tavuklardan elde eden ve 2020 yılında bu oranı yüzde 100'e çıkarmak için çalışmaya devam eden Barilla, Türk-Alman Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenen Hayvan Refahı Ödülleri kapsamında "İyi Yumurta" ödülüne layık görüldü. Üniversitenin Beykoz yerleşkesinde geniş bir protokol heyetinin katılımıyla gerçekleşen ödül töreninde, aylık yumurta üretimi, kullanımı, satış hacmi ve taahhüdü ile hayvan refahını artıran Barilla ödülüne kavuştu.
Törende, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ülkemizde 1 milyarın üzerinde tavuk yetiştirildiğini, 120 milyon yumurtacı tavuğun endüstriyel koşullarda, kafesler içerisinde yetiştirildiğini belirten Türk-Alman Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Kliniği Müdür Yardımcısı Engin Arıkan, "Ne yazık ki bu hayvanlar bir dosya kağıdından bile ufak bir alanda toprağa ayak basmadan, kanatlarını açmadan, tüneme gibi doğal davranışlarını dahi gerçekleştiremeden hayatlarını geçiriyor. Bu şartlarda yetiştirilen hayvanlar Türkiye'de yüzde 90 civarında" dedi.
Tüm dünyada ve Türkiye’de git gide büyüyen bir talep olan hayvan refahı konusunda markaların ciddi çalışmalar yürüttüğüne dikkat çeken Arıkan, "Bildiğiniz üzere Türkiye'de Hayvan Hakları Kanun Yasa Tasarısı tartışılıyor. Bu kanunun en iyi şekilde geçeceğini kabul edecek olursak, söz konusu kanunun etkileyebileceği hayvan sayısı en fazla 10 bin hayvanı etkiler. Sürdürülebilirlik politikalarını ciddiye alan, tüketicilerine kaliteyi önceliklendiren, buna gayret gösteren ve bugün ödüllendireceğimiz kurumların etkiledikleri hayvan sayısı 500 binin üzerine. Bugün ödül vereceğimiz bu şirketler, yumurtacı tavukları cehennem şartlarından, daha insancıl, makul şartlarda yaşam sürdürmelerini sağlıyor. Hayvan Refahı Ödülleri’nin kapsamını 2019’da daha da geliştireceğiz. Gelecek sene ‘İyi Tavuk’ ve ‘İyi Yumurta’ kategorilerine ‘İnsani Kesim’, ‘İyi Süt’ ve ‘İyi Balık’ kategorileri ekleyeceğiz” açıklamasını yaptı.
Toplantıda Barilla'nın sağlıklı ve Akdeniz tipi beslenme alışkanlıkları kazandıran, aynı zamanda insanlar tarafından tercih edilen marka olmak için çalışmalarına devam ettiğini belirten Barilla Türkiye Kurumsal İletişim ve Dış İlişkiler Yöneticisi Dr. A. Hakan Göker şunları kaydetti, “Bir akademik kurum tarafından bu anlamda değerlendirilmek ve ödüle layık görülmek bizi gururlandırdı. Barilla, felsefesi ve misyonu itibariyle insanların, toplumların ve gezegenin iyiliği için ürünler geliştiren; bunu tüketicisiyle buluşturan, bu çerçevede ‘Çocuklarınıza yedirmeyeceğiniz hiçbir şeyi üretmeyin’ prensibi ile 1877'den beri faaliyetlerini sürdüren bir şirket. Türkiye'de çeyrek asırdır hizmet veriyoruz. Kurum olarak yıllardır iş ortaklarımızla birlikte tedarik zinciri için en doğru çözümleri bulmaya çalışıyoruz. Tedarik zincirinin her aşamasında hayvan refahı konusuna hassasiyet gösteriyoruz. Bu alanda 10 yılı aşkın süredir projeler yürüten Barilla, 2011 yılından itibaren bu emeklerinin sonuçlarını almaya başladı. Kafessiz ortamlarda yetişen tavukların yumurtalarını üretimde kullanan Barilla, daha önce 3 kez Avrupa'da 'Altın Yumurta' ödülünü aldı. Türkiye'de de duyurduğumuz taahhüt çerçevesinde çalışmalara devam ediyoruz. Bu tür girişimler sadece üretici, sanayici ya da düzenleyici kuruluşları değil, toplumu da çok ilgilendiriyor. Birlikte atılacak adımlarla Türkiye'de de bütün üreticilere ve sanayicilere, nihayetinde de tüketicilere yansıyacak olumlu bir noktaya geleceğimize inanıyorum. Hayvanlar, gezegen üzerinde bizler kadar yaşam hakkı olan canlılar. Kendi doğalarına, kendi türlerine, kendi genetiklerine uygun yaşamayı hak ediyorlar.”