Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım, Birleşmiş Milletlerin (BM), küresel sorunlara çözüm olamadığını, sorunun bir parçası durumuna geldiğini söyledi.
Yıldırım, BAİBÜ'nün iklim elçisi Rümeysanur Tokan'ın konuşmasına atıfta bulunarak, küresel ısınmanın dünyanın en büyük soykırımını beraberinde getirdiğini belirtti.
Yıldırım, iklim değişikliğiyle mücadele ve karbon ayak izinin azaltılması konularında her ülkeye görev düştüğünü vurgulayarak, bu konuyla ilgili görüşlerini paylaştı.
Cumhuriyet'in 100. yıl dönümü coşkusunu, millet ve ülke olarak hep beraber yaşadıklarına işaret eden Yıldırım, "Yeni yüzyıl, Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi 'Türkiye Yüzyılı' olacaktır. Ben buna bir ilave daha yapıyorum. Yeni yüzyıl Türk dünyasının yüzyılı olacak. Bunun ayak seslerini işitiyoruz." dedi.
Birleşmiş Milletlerin (BM), İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra kurulduğunu hatırlatan Yıldırım, 5 daimi üyenin küresel savaşların tam ortasında yer aldığını vurguladı.
Yıldırım, şöyle konuştu:
"Ukrayna, Rusya'da bunu görüyoruz. İsrail, Gazze meselesinde bunu görüyoruz. Bırakın ateşkesi, oradaki masum, çoluk çocuk insanların katledilmesini engellemeyi, 'kapılar açılsın da bunlara ilaç gelsin, yiyecek, içecek gelsin, su gelsin, hayatlarını idame ettirecek yardım gelsin', yönündeki bir oylamaya dahil tahammül edemediler. Onu da reddettiler. BM Genel kurul toplanıyor. 140 ülke, 'Ambargo kaldırılsın, kapıları açılsın' diyor. 14 ülke 'Olmasın' diyor. Ve 14, 140’tan büyük olur. Şimdi dünyanın geldiği nokta bu. Birleşmiş Milletler, küresel sorunlara çözüm olamadığı gibi sorunun bir parçası durumunda."
"Bu iki savaşta da vekalet savaşı yapılıyor"
Yıldırım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uzun zamandır ifade ettiği "Dünya 5'ten büyüktür" sözünün, bugün daha çok ülke tarafından dile getirildiğini belirtti.
İsrail-Filistin çatışması ve Rusya-Ukrayna savaşının, dünyanın kanayan yarası olduğuna değinen Yıldırım, bu savaş ve çatışmanın ardında güçlü devletlerin olduğunu kaydetti.
"Bu iki savaşta da vekalet savaşı yapılıyor" diyen Yıldırım, şöyle konuştu:
"Ukrayna Savaşı'nda, Rusya Savaşı'nda, 'Çocuklar ölmesin, siviller ölmesin' diye bas bas bağıranlar, Gazze'de her 10 dakikada bir çocuk ölüyor, kadınlar, siviller, masum insanlar ölüyor. 'Olur savaştır. Ne yapalım?' deyip geçiştiriyorlar. Burada da Batı'nın iki yüzlülüğüne de yazık ki bir kez daha şahit oluyoruz. 'Yüzyıl önce çizilmiş bu sınırlar tekrar değişecek.' diyorlar. 'Hiç hazmedemedik.' diyorlar ve savaşı genişletme azimlerinin olduğunu açık açık ortaya koyuyorlar."
Yıldırım, savaşın da bir hukukunun olduğuna, İsrail'in savaş hukukunu da göz ardı ettiğine dikkati çekerek, savaş hukukuna göre hastanelere ve sivillere saldırılmaması gerektiğinin altını çizdi.
İsrail'in, sivillere ve hastanelere yönelik saldırıları gözünü kırpmadan gerçekleştirdiğine söyleyen Yıldırım, "Uluslararası Ceza Mahkemesi, elbette ki bu işler için kuruldu. Tam işlevsel olmasa da Bosna soykırımından sonra varlığını göstermişti. Ümit ederim ki, burada yaşananlar da bir gün onun müsebbipleri de Uluslararası Ceza Mahkemesine getirilir. Ve bunların hesabı sorulur." ifadesini kullandı.
Yıldırım, "Hamas'ı yok edeceğiz" diyen İsrail'in, bütün Filistin'i yok etmek için orantısız güç kullandığını vurgulayarak, dünyanın buna sessiz kalmasının çok vahim olduğunu sözlerine ekledi.
Kurdelaları kesti
Binali Yıldırım konuşması sonrası Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi kampüsü içerisinde yer alan Morfoloji Bölümü ve Hukuk Fakültesi’nin açılışlarını yaparak hayırlı olsun dileklerini sundu.