Bolu’da, ikiz bebek bekleyen Mehmet-Güler Kılıç çiftinin 5 aylık bebeklerinin dün gece saatlerinde anne karnında ölmesi üzerine, baba Mehmet Kılıç, yaşanılanların doktor ihmali olduğunu söyleyerek isyan etti. Olayla ilgili bakanlık tarafından inceleme başlatıldı.
Edinilen bilgiye göre, Bolu’da henüz 8 aylık evli ve 5 aylık ikiz bebeklere hamile olan 24 yaşındaki Güler Kılıç isimli kadın, 3 gün önce başlayan ağrıları nedeniyle tedavi için İzzet Baysal Devlet Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk Ünitesi'ne geldi. Genç kadına, muayenenin ardından böbrek taşı döküyor olabileceği gerekçesiyle serum takıldıktan sonra üroloji servisine gitmesi söylendi. Hafta sonu olması nedeniyle üroloji servisine gidemeyen Güler Kılıç, dün gece saatlerinde rahatsızlanarak hastaneye götürüldü. Doktor tarafından muayene edilen Kılıç, aynı teşhisle yeniden evine gönderildi. Ağrılar içinde evine giden genç kadının kanamasının başladığını gören eşi 24 yaşındaki Mehmet Resul Kılıç, eşini aynı hastanenin acil servisine götürdü.
"DOKTOR VE SEKRETERİ CAMDAN KAÇTI"
Güler Kılıç’ın yapılan muayenesinde 5 aylık ikiz bebeklerinin anne karnında hayatlarını kaybettiği belirlendi. Eşinin ağlama sesini duyarak doktorun yanına giden Mehmet Kılıç ise, doktor ve sekreterinin açık olan odanın camından çıkarak kaçtıklarını gördü. Büyük üzüntü yaşayan ve sinir krizleri geçiren baba Mehmet Kılıç’ın tepkisi üzerine hastaneye polis ekipleri sevk edildi. Kılıç ailesi, hastane yönetimi ve doktordan şikayetçi oldu.
Konuyla ilgili İl Sağlık Müdürlüğü ve hastane yönetiminden herhangi bir açıklama yapılmazken, Sağlık Bakanlığı tarafından soruşturma başlatıldığı öğrenildi.
“ÇOCUKLAR ÖLDÜKTEN SONRA ANNEYİ YATIRDILAR”
Yaşanılanlara isyan eden ölen bebeklerin halası Nazan Kılıç, bir şeyin yok denilerek gönderdikleri kıza 2 tane çocuğunun cenazesini gösterdiler diyerek, “Bu akşam ikiz bebeklerimiz öldü. 3 gündür gelip gidiyoruz. Bize böbrek taşı döküyor teşhisi koydular. El yordamıyla konuldu bu teşhis. Yani herhangi bir tedavi yöntemiyle değil. Eliyle baktı ve sen böbrek taşı döküyor olabilirsin dedi. Ürolojiden randevu alacaksın dedi. Hafta sonu olduğu için mecburen pazartesi gününe randevu aldık. Sabah akşam bu hastaneye geliyoruz, çünkü gebe olduğu için başka bir hastanede herhangi bir şekilde yardımcı olmuyorlar. 5 aylık hamileydi. Bize 3 gün boyunca, “böbrek taşı döküyor olabilirsin”, “bir şeyin yok”, “gebeliğinle ilgili herhangi bir problemin yok” diyerek bizi eve gönderdiler. Bu akşam da geldik. Bize serum takıp eve gönderiyorlar. Hastaneden çıktık, arabaya bindik, evin kapısından girmemizle kızın kanamasının başlaması bir oldu. Bir şeyin yok diyerek gönderdikleri kıza 2 tane çocuğunun cenazesini gösterdiler. Ameliyata aldılar ve çocukları ölmüş denildi. Çocukların eli var, ayağı var. 2 tane can öldürdüler. Doktor ihmali var. Uzaktan bakarak, hastanın suratına bile bakmadan, gebe olup olmadığını bile sormadan nasıl bir doktorluk bu. Anne şu an kendinde değil. Sürekli ağlıyor. Çocuklar öldükten sonra anneyi yatırdılar” dedi.
“DAVACIYIZ”
Kılıç, haklarını sonuna kadar savunacaklarını belirterek, “Hastanın suratına bile bakmıyorlar. Yukarıda başka bir hastayla tanıştım. Kadın 3 gündür geliyormuş. Düşük tehlikesi varmış. Sabah onu da hiçbir şeyin yok diyerek göndermişler. Kadın bayıldıktan sonra yatırıyorlar. İlla ki ölmemiz mi lazım. Biz beşiklerini hazırladık. Giyeceklerini hazırladık. Bu yoklukta babaları gece gündüz çalıştı. Bir tane ayakkabı alabilmek için. Biz sonuna kadar davacıyız. Hastane yönetiminden, doktorlarında ve hatta çalışanlarından da. Temizlik görevlisine kadar hepsinden şikayetçiyiz. Hakkımızı sonuna kadar savunuyoruz” ifadelerini kullandı.
“BENİM ÇOCUKLARIMI GÖZ GÖRE GÖRE ÖLDÜRDÜLER”
Baba Mehmet Resul Kılıç ise, 4 kez hastaneye geldiklerini ve her seferinde sağlam raporu verildiğini belirterek, “Benim çocuklarımı öldürdüler diri diri. 2 çocuğu geri getirsinler. Bize buradan sağlam raporu verdiler. 4 kere ben hastaneye geldim. “Sadece kum düşüyor, başka hiçbir şeyi yok, korkulacak hiçbir şey yok. Ürolojiye git. Orada bir makine var. O makineyle taşı düşürecekler. Çocuklar sağlam” dediler. Buraya hanımla yine geldik, yine bize serum taktılar ve eve gönderdiler. Eve girdik çay içiyorduk. Hanım tuvaletim geldi dedi. Tuvalete kalktığında yastıkta kan vardı. Tekrar hastaneye geldik. Onu içeri aldılar. Hanımımın ağlama seslerini duydum. 3 numaraya koştum. Doktor hanımın canı benim çocuklarımdan değerliymiş. Ben kapıyı açtığımda ne doktor ne sekreter yok. İkisi de camdan atlayıp gitmiş. Çocuklara bakmadı bile. Madem böyle bir şey vardı. Benim hanımım rahatsızdı. O odaya yatıramaz mıydı? Bir tane boş oda yok muydu? 4 kere bizi eve gönderdiler. 2 tane cinayet var. Benim çocuklarımı göz göre göre öldürdüler. Ben onların adını koymuştum. Onlar bana o çocukları nasip etmedi. Böyleleri hala bu mesleği yapmasın. Bunlar katil” şeklinde konuştu.