CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç tarafından Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sarf edilen sözleri kınayan AK Parti Bolu İl Başkanı Nurettin Doğanay, Özkoç’u istifaya davet etti.
Öte yandan açıklama yapan CHP Bolu il başkanı Kazım Karsu'da ” TBMM Genel Kurulu’nda, grup başkanvekilimiz Sayın Engin Özkoç’a AK Parti grubu tarafından gerçekleştirilen planlı saldırıyı şiddetle lanetliyoruz” dedi.
DOĞANAY İSTİFAYA DAVET ETTİ
Konu ile ilgili basın açıklaması yayınlayan Doğanay; “Bilindiği üzere ülkemiz Suriye’de kendi halkını katleden zalim bir rejime ve terör örgütlerine karşı amansız bir mücadele vermektedir. Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz günlerden geçmekteyiz. Şehitlerimiz var, gazilerimiz var. Milletimizin bu acıyla kalbi yanarken CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında, -burada tekrar etmeyi zul addetiğimiz sözlerle- ülkemizin birliğini-bütünlüğünü ve beraberliğini temsil eden Cumhurbaşkanımız, Başkomutanımız, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik hakaretler savurmuştur. Öncelikle Engin Özkoç’un Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik bu sözlerini misliyle kendisine iade ediyoruz. Üstüne basa basa söylüyoruz Engin Özkoç’un bu ahlaksız sözleri siyasi eleştiri değil; apaçık bir edepsizliktir. Kendisini derhal istifaya davet ediyoruz. Cumhurbaşkanımızın şerefi, onuru, haysiyeti 83 milyon vatandaşımızın, ülkemizin onuru, şerefi ve haysiyetidir. Bu hakaret sadece Cumhurbaşkanımıza değil onun temsil ettiği makama da yapılmıştır. Gözünü siyasi ve şahsi hırs bürümüş bir Grup Başkanvekili şirazeden çıkarak kin ve nefret dolu bir tavırla pervasızlık yapmıştır. PKK-PYD’nin, Esad’ın inlerine düşen her SİHA bombası CHP’de rahatsızlığa yol açmaktadır. Bu pervasızlık, hazımsızlıktan kaynaklanmaktadır. CHP, Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye düşmanlarına karşı kararlı duruşunu bir türlü hazmedememektedir. Öyle anlaşılıyor ki; CHP’nin bu Grup Başkanvekili, Türkiye’yi zayıflatmak isteyen lobilerin, sinsi Esad destekçilerinin, terör yandaşlarının ve Türkiye’yi uzun zamandan beri karıştırmak isteyenlerin mayın eşekliğini yapmaktadır. Bu utanç; CHP tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. İhanet zincirinin son halkası olan Engin Özkoç müptezelinin, Sayın Cumhurbaşkanımızın Rusya görüşmeleri öncesi kudurmuşçasına ağzından salyaları akarak ortaya koyduğu edepsizliği diğer resimlerle birlikte okumak gerekir. Çünkü zamanlama çok manidardır. Hele ki başka bir ülkenin topraklarında büyük bir mücadeleye girişmiş, ülkenin topyekûn birlik ve beraberlik içinde olduğu bir süreçte ülkenin Cumhurbaşkanı ve Başkomutanına yapılan bu ahlaksızlığın tek amacı vardır; ülkede var olan kardeşlik ortamını bozarak çıkacak kaosla birlikte Sayın Cumhurbaşkanımız Rusya’ya görüşme masasına zayıf göndermektir. Dün olduğu gibi bugün de yarın da başaramayacaksınız. Çünkü sizin siyasi var oluşunuzun sebebi kaset; Liderimiz ve Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan'ın ise asil ve aziz Türk milletidir. Sizin arkanızda Türkiye düşmanları ülkeler ve terör örgütleri, Liderimiz ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın arkasında ise Ümmetin duası var. Liderimiz ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan hem sahada hem masada kazandıkça; sizin tasmanızı elinde tutanlar sizin ipinizi daha çok çekecekler ve sonuçta nefes alamayacak, yok olup gideceksiniz” dedi.
KARSU SALDIRIYI KINADI
CHP Bolu il başkanı Kazım Karsu CHP grup başkanvekili Engin Özkoç’a TBMM Genel Kurulu’nda yapılan saldırıyı kınadı. Karsu yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “Normal şartlarda gündelik hayatta birisi size bir hakarette bulunuyorsa sizde ona aynısıyla ya da misliyle cevap verirsiniz. Burada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AKP Genel başkanı olarak partisinin meclis grubunda yaptığı konuşmada sadece genel başkanımızı değil onun dışında da İDLİB Operasyonu ya da Bahar Kalkanı operasyonunda kendisi gibi düşünmeyen herkese yönelttiği bir suçlama var. En hafifi “hain” ifadesi olan benzeri suçlamaları burada saymak istemiyorum. Sayın Erdoğan bunu söylediği zaman normal oluyor ama ona cevaben birisi aynı kelimelerle cevap verdiği zaman bu Cumhurbaşkanına hakaret oluyor. Burada bir mantıksızlık var. Siyasi iktidarın söylemlerinden çok ciddi bir kriz içersinde olduğunu ve bu krizi aşabilmek için değişik yollara yöneldiğini ama buna rağmen aşamadığını İdlib’i kendi tabanına bile tam olarak anlatamadığını görüyoruz. Böyle bir ortamda Cumhurbaşkanı Erdoğan olayı kutuplaştırma üzerinden götürmeye çalışarak en kolay bulduğu şeyi seçiyor. Normalde bir ülke savaşa benzer bir sürece giriyorsa bütün anlaşmazlıkların ya da farklılıkların üstü örtülür ve birlik ve beraberlik vurgusu yapılır. Birlikte tavır alınmaya çalışılır ama burada böyle bir şey yok. Erdoğan bulunduğu yerden herkesi yanına çağırıyor. Suriye’de yaptığı her şeyin yanlış çıkmış olmasına rağmen tüm muhalefet ve vatandaşlardan kayıtsız şartsız itaat istiyor. İtaat etmeyince de bir dizi sıfat uygun görüyor. Sanki Sayın Cumhurbaşkanı hiç bir şey söylememiş, herkesi sakin sakin hitap ederek tüm kamuoyunu ikna etmeye yönelik yumuşak bir dille sanki bir şey anlatmış da buna karşılık bir takım tahammülsüz CHP’liler cevap vermiş gibi bir hava yaratılmak isteniyor. Bu hakkaniyetli bir durum değildir. İktidar ekonomiden, dış politikaya her alanda yaşadığı savrulmanın üzerini, şehitlerimizin tertemiz kanıyla ve CHP’ye hakaret ederek örtmeye çalışmaktadır. Ancak feraset sahibi milletimiz yaşananları en iyi şekilde değerlendirmekte ve sandığın önüne gelmesini beklemektedir. Demokrasiye inanan, bu ülkenin ilerici ve aydınlık kesimlerine düşen görev ise uyanık ve dikkatli olmaktır, demokrasi ve milli irade değerleri üzerinde birliğimizi, dirliğimizi güçlendirmektir.”