2 dönem CHP'den milletvekili adayı olan, özellikle son seçimdeki siyasi başarısıyla (!) neredeyse Tanju Özcan'ı da milletvekilliğinden edecek olan Burak Cop, MHP seçmenine mektup yazarak akıl vermeye çalışıyor.
HDP'ye olan düşkünlüğüyle de çoğu kez gündeme gelen Burak Cop'un MHP seçmenine hitaben yazdığı mektupla neyi amaçladığı tam anlaşılamamışken, CHP'nin içinde de homurdanmalar başladı.
Bir çok CHP'li, "Hayır diyecek MHP'li varsa bile HDP'lilerle kol kola gezen Burak Cop'un bu mektubundan sonra 'Evet' der" diyerek bir gerçeği ortaya koydular.
İŞTE BURAK COP'UN MHP'LİLERE GÖNDERDİĞİ MEKTUP
Son iki genel seçimin en az birinde Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy vermiş saygıdeğer yurttaşlar, hepinizi içtenlikle selamlıyorum.
Önümüzdeki referandum Türkiye Cumhuriyeti için bir yol ayrımı olduğu kadar MHP için de kritik bir kavşak anlamına geliyor.
Her ne kadar sandıktan ‘hayır’ çıkacak gibi görünse de 16 Nisan’a kadar uzun bir süre var ve siyasette bir günde dahi çok şeyler değişebilmektedir. O yüzden gelin ‘evet’ çıkarsa neler olabileceğine dair beraber akıl yürütelim.
Seçmen çoğunluğu ‘evet’ derse Türkiye’de rejim değişecek ve başkanlık sistemine geçilecek.
Başkanlık sistemi doğası gereği iki partili siyaseti teşvik eder. İki partili siyaset demek başka partilerin faaliyet göstermeyeceği anlamına gelmez, tabii ki gösterirler. Ancak sistemde 2 hâkim parti olur. Hem ABD’de hem de Latin Amerika’daki başkanlık sistemlerinde bu böyledir.
Başkanlık sistemlerinde toplumdaki farklı siyasi eğilimler iki ana aktörde toplanmaya meylederler. Kaldı ki ‘evet’ çıkarsa Başkan seçimlerinin iki turlu olacak olması, ikinci tura en çok oy alan 2 adayın kalması da bu eğilimi pekiştirecektir.
Bu durumda, şayet ‘evet’ çıkarsa, Adalet ve Kalkınma Partisi ve CHP siyasetin 2 ana aktörü haline gelecek, MHP iktidar partisi tarafından yutulacaktır. HDP ise gene varlığını sürdürür, çünkü oyu belli bir bölgede yoğunlaşmış haldedir. Mecliste gene grubunu kurar.
Olan MHP’ye olur.
Değerli MHP seçmenleri, dahası var.
Eğer ‘evet’ çıkarsa iktidar partisi seçim sistemini değiştirmeyi planlıyor. Dar bölge sistemini getirmeyi amaçlıyor. Bunu Burhan Kuzu defalarca ifade etti. Kendisi halen iktidar partisinin MKYK üyesi ve milletvekili olup uzun yıllar TBMM Anayasa Komisyonu başkanlığını yürüttü.
Burhan Kuzu geçtiğimiz yıl 17 Mart, 23 Kasım ve 20 Aralık tarihlerinde, başkanlıkla beraber dar bölge sistemine geçileceğini ilan etti. Merak eden internette araştırabilir.
Dar bölge öyle bir seçim sistemidir ki, iki partili siyasal ortamı büsbütün pekiştirir. Dar bölge yalnızca şu partilere yarar: Yurt genelinde en çok oyu alan partiye ve kısmen de bazı bölgelerde oyu yoğunlaşan partilere. Adlı adınca söylemek gerekirse en çok Adalet ve Kalkınma Partisi’ne, sonra kısmen HDP’ye, düşük ihtimalle de biraz CHP’ye…
Dar bölgenin en çok oy alan partiye ve bölgesel partilere yaradığını, bu sistemi kullanan ülkelerdeki seçim sonuçlarına bakarak görmek mümkündür. İngiltere’de, ABD’de, Hindistan’da durum budur. Merak eden İngiltere’de yaklaşık 40 yıldır her seçimden üçüncü çıkan Liberal Demokrat Parti’nin mecliste ne kadar güdük temsil edildiğini inceleyebilir.
Uzun lafın kısası, olan yine MHP’ye olacaktır.
Referandumdan ‘evet’ çıkar, hele bir de dar bölge sistemine geçilirse MHP’nin adeta yok olacağı işin uzmanlarınca bilindiği için toplam milletvekili sayısı 550’den 600’e çıkartılıyor.
Referandumdan sonra Devlet Bahçeli’nin Başkan Yardımcısı olabileceğinden bahsediliyor. Kabineye birkaç MHP’li bakanın alınabileceği söyleniyor.
Bunlar MHP’ye sunulan elma şekerleridir. İnşallah MHP seçmeni referandumda bu şekerleri reddedecektir.
18 Şubat tarihli haberlere göre Diyarbakır’ın Sur ilçesine yerleştirilen Suriyelilerden pek çoğunun adı seçmen listelerinde yer alıyor. Referandumdan ‘hayır’ çıkacağının belli olmasıyla birileri, Suriyeli takviyesiyle sandıktan ‘evet’ çıkarma hesabı mı yapıyor sorusu akla gelmektedir. Bu hesabı bozma şansı olan toplum kesimleri arasında hiç şüphe yok ki Türk milliyetçileri de vardır.
MHP seçmeni yol ayrımındadır: ‘Evet’ çıkarsa partileri tasfiye olacak, ‘hayır’ çıkarsa partilerinin yönetimi.
Sonuçların hepimiz için ‘hayır’lı olmasını diler, saygılarımı sunarım.
Dr Burak Cop
Siyaset bilimci