MHP İl Başkanı Adem Evcil bir bildiri yayınlayarak 3 Mayıs Milliyetçiler Günü'nü kutladı.
Adem Evcil yayınladığı mesajda şu ifadelere yer verdi;
"3 Mayıs Milliyetçiler Günü’nü huşu, hürmet ve kıvançla idrak ediyoruz. Türk milliyetçiliğinin bir asrı aşan fikir serüveninde, sahip olduğu anlam ve neden olduğu gelişmeler bakımından hayati bir yeri bulunan 3 Mayıs 1944 ruhunu ve yıldönümünü iştiyakla hatırlıyoruz ve yâd ediyoruz. Rahmetle andığımız merhum Hüseyin Nihal Atsız’ın; cesur, atılgan ve geri adım atmayan milliyetçi dirilişe muhalefet eden ve bundan rahatsızlık duyan güruhla başlattığı mücadelenin yargıya taşınması 3 Mayıs hadiselerini ortaya çıkarmıştır. Aynı zamanda milliyetçiliğin de yargılandığı söz konusu hukuki süreçte, Türk milliyetçileri ilk kez sivil bir muhalefet olarak varlıklarını ispatlamışlar ve aidiyet hissiyle kendilerini feda etmeye hazır oldukları Türk milletini yüceltmek için her fedakârlığı yapacaklarını göstermişlerdir. Husumet yıldırımlarını milliyetçiliğin mukaddes bağrına düşürmeye çalışanlar çok şükür ki karşılarında, Türklüğün binlerce yıllık kutlu mirasını layıkıyla benimsemiş, yenilmeyi ve boyun eğmeyi aklından bile geçirmemiş bir yiğitlik ve azim bulmuştur. Bundan tam 72 yıl önce, milliyetçiliği gönüllerinde bayraklaştıran bir avuç yürekli dava insanı; inanmışlığın, adanmışlığın ve kararlılığın en mümtaz örneklerini zorluklara rağmen göstermiştir. Nitekim merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey’in aralarında bulunduğu 23 şuurlu milliyetçinin; Türk milletinin maddi ve manevi varlığına kast edenlere karşı gösterdiği anlamlı duruşun başlangıcı olan bu kutlu tarih, aynı zamanda Türk milliyetçilerine reva görülen eza ve cefa dolu bir dönemin de miladı olmuştur. Yarım metrekarelik bir alana sahip olan tabutluklarda; Türk milliyetçilerine yapılan işkenceler, onların Türk vatanına bağlılıklarını ve sevdalarını asla azaltmamış, aksine kamçılamış, sağlamlaştırmış ve daha da derinleştirmiştir. Muhatap kalınan çileler, çekilen eziyetler ve reva görülen zalimlikler milliyetçiliğin anlamına ve değerine zarar verememiş, belirlenen hedeflere ulaşma iddiasını zedeleyememiştir. Bilinmelidir ki, milliyetçilik geleceğin rehberi, içinde bulunduğumuz çağın eskimeyecek vizyonu, milletin yegane güvencesi, ekonomik gelişmenin motoru, demokrasi ve özgürlüklerin teşvikçisi ve yol arkadaşıdır. Destansı ve ibretlik bir mücadele sonucunda, hiçbir saldırının yıldıramadığı milliyetçi kahramanların manevi emanetlerine ziyadesiyle sahip çıktığımız ve bunu daha da ileri götürme konusunda tartışılmaz çaba içinde bulunduğumuz şüphesizdir. Sözlerime bu davaya bağlılığının bedelini canları ile ödemiş aziz şehitlerimizden biri olan Mustafa Pehlivanoğlu ağabeyin ailesine yazdığı veda mektubunun son kısmı ile son veriyorum.'Eğer benim günahım varsa cenab-ı Allah'ın huzurunda çekmeye hazırım. Yok, bir yanlışlık sonucu ölümüme karar verenler, idam edenler Allah'tan bulsunlar. Şunu hiç bir zaman unutmasınlar ki, Mustafa'lar ölür, Allah davası ölmez, Milliyetçilik yaşar. Kellemi verdiğim bu yolun zaferi yakındır. Zafer her zaman Allah'a inananlarındır. Bu duygu ve düşüncelerle büyük Türk milletinin ve değerli dava arkadaşlarımın ‘3 Mayıs Milliyetçiler Günü’nü ve bu sene aynı güne denk gelen Miraç Kandilini kutluyor; güneydoğuda operasyonlarda şehit düşen kahramanları şükran ve minnetle anıyor; başta merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey olmak üzere, hayatlarını kaybedenlerle birlikte tüm dava şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum"