Adalet ve Kalkınma Partisi Bolu Milletvekili Fehmi Küpçü, düzenlenen bir kahvaltıda basın mensuplarıyla bir araya gelerek gündemi değerlendirdi. Buradaki konuşmasında Ankara’da yapılan hain saldırı ile ilgili de konuşan Küpçü, bahar ayları gelmeden önce terör örgütünün en karanlık eylemlerini gerçekleştirdiğini fakat gecenin en karanlık anının sabaha en yakın olan anı olduğunu hatırlattı.
Toplantıdaki konuşmasına Ankara’daki terör saldırısı ile başlayan Ak Parti Bolu Milletvekili Fehmi Küpçü şunları söyledi; “Bu hafta Pazar günü hiçbirimizin arzu etmediği menfur bir saldırı gerçekleşti. Yine haince ve kalleşçe bir terör saldırısıydı. Daha önceki saldırıları da dikkate aldığınızda süreçle ilgili devlet büyüklerinin, siyasetçilerin, toplumun her kesiminden akademisyenlerin, bilim adamlarının konuya ilişkin değerlendirmelerini aşağı yukarı duyduk. Tabi biz büyük bir medeniyetiz, kadim bir medeniyetiz. Türk milleti olarak tarihteki yolculuğumuz belli. Terör bugüne kadar bu milleti yıldırmadı, bundan sonra da yıldırmayacak. Ben öncelikle 37 şehidimize Rabbimden rahmet diliyorum, kederli ailelerine başsağlığı diliyorum. Allah onlara kolaylık versin, şüphesiz çok zor. Ateş düştüğü yeri yakar. Milletimizin başı sağ olsun.
“Terör kabul edilebilir bir şey değildir”
Terör siyaset üstü, ideolojisi olmayan, hangi Dünya görüşünde ya da ilahi görüşte olursa olsun kabul edilebilir bir şey değildir. Dün Devlet büyüklerimizin, Başbakanımızın, Cumhurbaşkanımızın, siyasi partilerimizin çeşitli değerlendirmeleri oldu. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Sayın Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu ziyaret etti ve teröre sonuna kadar hükümetin yanında olduğunu belirtti. Dikkat ederseniz özellikle topluma açık herkesin bulunabileceği yerleri hedef alarak, kalleşçe, haince saldırılarla toplumda yaşayan bütün insanlara, gencine yaşlısına ihtiyarına şu mesajı vermeye çalışıyorlar; hepimizin başına gelebilirdi cümlesini düşündürmeye çalışıyorlar, huzursuzluk ve karamsarlık ortamı oluşturmaya çalışıyorlar. Biz kadim bir medeniyetiz, büyük bir devletiz. Bunu özellikle söylüyorum ki, şanlı tarihimiz de buna müsait. Biz 16 tane cihan imparatorluğu kurduk, 150’nin üzerinde farklı Türk Devleti kurduk. 2000 yılı aşkın bu kadim medeniyetimizde, bu millet hiçbir zaman zalim olmadı. Hiçbir zaman sömürgemiz olmadı, efendimiz de olmadı. Biz yaşadığımız coğrafyada, hiçbir zaman zalim olmadık. Mazlum Dünyanın hep mihmandarı olmaya çalıştık ki, içinde bulunduğumuz coğrafyadaki Köroğlu da, o Türk Cumhuriyetlerinin kahramanı olurken de aslında milletimizin hikayesini özetleyen kahramanlardan bir tanesiydi. Allah bu millete bir daha böyle günler yaşatmasın.
“Gecenin en karanlık anı sabaha en yakın olan andır”
Geçen ki saldırılarda meclis çalışmakta idi, o günde aynı şey konuşuldu ve burası Gazi meclisi denildi. Polatlıda top atışları devam ederken Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve ekip arkadaşları tarafından meclis çalışmaya devam etti. Dolayısıyla bu saldırılar hayatımızı etkilemeyecek. Biz Millet olarak hep birlikte ideolojilerimizi, Dünya görüşlerimizi hepsini bir kenara bırakarak millet olarak yolumuza hep birlikte devam edeceğiz. Tabi bahar ayları gelmeden önce terör örgütü bu meyanda en karanlık eylemlerini gerçekleştiriyor ki, gecenin en karanlık anı sabaha en yakın olan andır, bunların kökünün kazınacağını düşünüyorum. Bence son çırpınışları. Allah tekrar bu millete böyle şeyler yaşatmasın.
Özel bir gündemimiz yok, muradımız bir ve beraber olmak. Bolu’ya ilişkin gelişmeleri hep beraber değerlendirmekti. Tabi aklımızda, kafamızda Bolu’ya ve Bolu’nun ilçelerine dair bir sürü güzel gelişme vardı. Yavuz Sultan Selim köprüsüne konulan son tabya vardı. İki kıtayı birbirine bağlayan belki Marmaray’dan bahsetmek vardı ama bugün haftanın gündemi terör ve bu milletin istikbaline sıkılmaya çalışılan ama hiçbirimizi etkilemeyecek kurşunlar oldu.
“Adalet yolunda milletimizle beraber devam edeceğiz”
Yanı başımızda 910 kilometrelik Suriye’den Irak ve İran’a kadar giden bir sınır hattımız var. Bunlara sınır komşusu olmayan 26 tane ülke bu ülkelere operasyon yapıyor. Geçen bütçede su ile ilgili konuşma yaptığımda bu medeniyeti besleyen pınarlara atıf yaparken bu medeniyetimizin değerlerinden bahsettim. O değerlerden bir tanesi kardeşçe yaşamaktı, bir tanesi adaletti, diğeri hakkaniyetti. 3 Milyon’a yakın insan bize misafir olarak gelirken, bu millet kendi değerleri üzerinden bu insanlara ev sahipliği yapmanın çok kıymetli, bereketli, hikmetli bir şey olduğunu biliyor. Avrupa Birliği ülkelerine baktığımızda en fazla alanının 30 bin 40 bin olduğunu ve onu da süreye yaydıklarını düşündüğümüzde 3 Milyon insan bize para verseler de vermeseler de bizim zaten kabulümüzdeler ve zaten ülkemizdeler. Biz böyle bir medeniyetiz, yaşadığımız Dünya sadece kapital üzerinden siyaset yaparken ki hani zaman zaman bizde de olur, bulunduğumuz sofrada, hanede, beraber gittiğimiz mekanlarda bizim insanımız öncelikle parayı vermeye çalışır, hesabı ödemeye çalışır. Zaman zaman da Alman usulü derler, hiç Türk usulü demezler. Allah bu topluma, bu medeniyete istikbal yolunda zafiyet verdirmesin. Dediğimiz gibi geçmişten geldiğimiz ve bundan sonra gideceğimiz yol üzerinde de yine kadim medeniyetimizin pınarlarından beslendiğimiz o değerlerle hak yolunda, adalet yolunda, doğru bildiklerimiz yolunda yine yolumuza milletimizle beraber devam edeceğiz.
“Hükümet istifa diyenlere iki kelam etmek lazım”
Siyasi değerlendirme yapmayalım diyoruz ama patlamanın 40’ıncı saniyesinde twit atan bir anlayış var. Ey Mübarek elinde telefonla mı bekliyorsun 37 tane vatan evladı hakkın rahmetine kavuşurken ya da bu milletin birlik beraberliğine sıkılmış bir kurşun varken. Hükümet istifa diyen zihniyete de elbette bir iki kelam etmek lazım. Elbette bunda siyaset yapmak istemiyoruz ama bir siyasi partinin Genel Başkan Yardımcısının patlamanın olduğu esnada PKK terör örgütünün kanalında milletine bir şey anlatmaya çalıştığı bir Türkiye’den bahsediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı Milli ve yerli vekil olsun derken Ak Parti Milletvekilliği anlamında söylemedi bunu. Millete dair, memlekete dair, birlik beraberliğe dair, o birlik içerisinde hareket edebilen milletin temsilcilerini kastetti. Bakın dün örnek bir davranış gördük Devlet Bahçeli’den. Bahçeli teröre ilişkin çok net bir şekilde dedi ki, biz bu konuda yapılacak her türlü organizasyonun, operasyonun, Devletimizle ilgili, milletimizle ilgili istikbale giden yolda beraberiz. Bütün bunların hepsi siyaset üstü meselelerdir. Bu konuda daha güçlü ve kuvvetli durmamız lazım. Terör Dünyanın neresinde olursa olsun, kabul edilebilecek insanı bir şey değil. Hükümetimiz, Devletimiz, Milletimiz, Askerimiz, Bürokratımız sonuna kadar bununla mücadele ediyor. Operasyonlar sonuna kadar devam ediyor. Tek bir taviz verilmeksizin sonuna kadar gidilecek. İnşallah akıbeti hayır olur. Ben kesinlikle bu beladan kurtulacağımızı düşünüyorum. Az önce ailemden örnek verdiğim gibi hepimizin sülalesinde şehitlerimiz vardır, bundan sonra da olacak. Bu terör belası bitecek, paralel belası bitecek ve başka bir şey başlayacak. Büyük Devlet olmanın gereklerinde bir tanesi belki de bu. Onun için Rabbim bu Milleti her türlü beladan muhafaza etsin.