Son dönemde CHP'den ihraç ettrimek için operasyon yapılan Feridun Yılmaz bakın neler anlattı.
Caner Güngör : Feridun Bey, 2019 yılında CHP’den Belediye Meclis Üyesi olarak seçilerek Tanju Bey’in beyin takımında yer alarak Bolu Belediyesine adım attınız. Meclisin teknik anlamda hem eğitim olarak, hem de tecrübe olarak önemli bir isimdiniz. 2 yılı aşkın sürece belediye başkan yardımcılığı yaptınız. Başkan yardımcılığınız süresince çok çalıştınız. Bolu halkı çalışmalarınızdan oldukça memnundu. Belediye’nin makam aracını hiç kullanmayarak farklı bir portre çizdiniz. Daha sonra ise görevi kendi isteğinizle devrettiniz. Önümüzde genel seçimler var. Kamuoyunda 5 yıllık süre içeresinde elle tutulur, Başkan’ın vaatleri arasında bir tek kanal yolu projesi olduğu konuşuluyor. Sizde bu süreçte aktif olarak işin merkezindeydiniz. Bu konuda sizin düşüncelerinizi merak ediyoruz.
Feridun Yılmaz : Kanal kapatma tam olarak devlet ile belediye iş birliği sayesinde gerçekleşmiştir. Geçmiş dönem belediye başkanı Sedaş kuzeyini izinsiz-projesiz olarak elindeki imkanlar ile yaklaşık 150 m kapatmıştır. Biz önce Ankara’da kanal kapatma işinin projesini çizdirdik. Daha sonra belediye başkanı Tanju Özcan, ben ve Semih Dimicioğlu’ndan da bize katılmasını rica ederek o günkü DSİ den sorumlu Bakan Yardımcısı sayın Fatih Metin’e projeyi sunduk. O da sağ olsun ‘bu benim de projemdi’ diyerek DSİ Genel Müdürüne talimatı verdi. Sulama kanalının kapatılması her seçimde her başkan adayının vaat ettiği bir proje idi. Bu kanalı kapatabilmek o günkü DSİ den sorumlu Bakan Yardımcısı Fatih Metin’ in onayı ile Belediye Başkanı Tanju Özcan’ a nasip olmuştur. Eğer Fatih Metin olmasaydı bu iş öyle kolay kolay yapılamazdı.
Caner Güngör: Belediye Başkanı iktidar partisinden mi olmalı sizce?
Feridun Yılmaz: Belediye başkanlığı için illa merkezi hükümet ile aynı partili olmak zorunda değildir. Ama en azından hükümet ile aranız kötü olmamalı. Bence mesela Mansur Yavaş bey bu ilişkileri çok iyi yönetiyor.
Türkiye’de maalesef yerelde ses getirici proje yapabilmek için merkezi yönetimin onayı gerekiyor. Halen kanalın ve yan yolları tapusu DSI’ nin mülküdür. Bu yüzden sulama kanalı kapatma işi merkezi hükümet ile yerel yönetim işbirliğinin başarılı bir örneğidir.
Caner Güngör: Nasıl bir meclis dönemi geçirdiniz?
Feridun Yılmaz: Belediye meclisi sadece Bolu’nun sorunlarının konuşulacağı ve çözüm aranılacağı yerdir. Genel siyaset yapma yeri değildir. Belediye meclisinde çay poşeti fırlatmanın, ampul patlatmanın bolu halkına hiçbir faydası yoktur. Bu hareketleri gören il müdürleri, genel müdürler sizin hiçbir işinize destek olmazlar olamazlar. Zaten ben bu gösterileri görür görmez sinirli bir şekilde meclisi terk etmiştim. Bu hareketler doğru bile olsa yeri belediye meclis salonu değildir. Bu işin yeri TBMM kürsüsüdür.
Ayrıca belediye meclis üyelerinin konusunda ehil, uzman ve becerikli kişilerden oluşması gerekmektedir. Fikir sunabilme, gerektiğinde itiraz edebilme cesareti olmalıdır.
Caner Güngör: Geçmiş dönemin teknik anlamda bir muhasebesini yapar mısınız?
Kanalı kapatmak olumlu bir çalışmaydı. Hallettik.
Anıtpark’ı büyütebilmek ve şehir içinde kalan, deprem güvenliği tartışılan subay lojmanlarını başka bir yere taşıyarak yenilemek istedik. Milli Savunma Bakanlığı ile ilerleyemedik.
Tapusu belediyede olan Gazipaşa İlkokulu boşaltıp yıkmak istedik, kepçeyle bahçesine mühendis soktuk ama yine yıkabilmeyi beceremedik.
Şehir içinde kalan DSI 53. Şube müdürlüğünü şehir dışına taşıyıp arsasını belediyeye katmaya uğraştık ama olmadı.
Yeni hizmet binasını belediyemizce yapılan eski orman işletme binasını yıkıp park yapmak istedik ama yapamadık.
50. yıl okulunun batısında Türkan Saylan bulvarını oluşturmak istedik. Kanalı kapatmak için DSI den sınırlı mesafede zorla izin alarak becerebildik.
Hisar tepesinde tarihi basamak kalıntıları olan alanda park projemiz vardı. İlerlemedi.
D 100 karayoluna battı çıktı yapmak istedik. Ancak bu iş Karayolları Genel Müdürlüğünün işi idi. Karayolları programına aldıramadık.
Stadyum yapma işi keza belediyenin görevi değildir. Gençlik ve spor bakanlığı ile ilerlemedi.
Valilik binası arka bahçesine zemin altı otopark yapıp, üstünü de halka açıp park yapmak istedik maalesef izin alamadık.
Gölköy baraj gölü için de projemiz vardı. DSI kendi inisiyatifini kullandı.
İhalesi yapılmış ama başlanılmamış olan pis su arıtma tesisini ekonominin sakin olduğu zamanda hızlıca bitirdik. Ancak en baştaki fizibilitede yapılmış hata ve eksikleri tespit edemedik.
Yeni park üretme konusunda başarılı bir dönem geçti.
Yeni cadde, bulvar açma konusunda başarılı olduk. Ama bu başarı altında yatan en önemli konu geçmiş dönemde başlanılıp biten 18. Madde çalışmalarıdır.
18. Madde başlayıp bitirebilme konusunda maalesef sınıfta kaldık.
Belediye’ye yeni mülk edindirme konusunda sınıfta kaldık bile diyemiyorum.
Belediyenin görevi her direğe birbirinden bağımsız led ışığı döşemek değildir. Eski-yeni her asfalta Bolu’yu seviyorum logosu boyamak değildir. Yol çizgisi çekilir, yaya yolunu işaretlenir de her yola Bolu’yu seviyorum yazmanın ne anlamı var.
Caner Güngör: Parti içinde disipline verildiğiniz konuşuluyor ve bununla bağlantılı meclis üyesi İlkay Bayrak konusunda ne düşünüyorsunuz?
Feridun Yılmaz: Meclis üyeliği sürem içinde grupta bildiğim doğrular doğrultusunda en sert muhalefeti ben yaptığıma inanıyorum. Doğruları söylemek suç ise onu bilemiyorum. Disiplin sürecini pek önemsemiyorum. Tarz olarak da sosyal medya üzerinden muhalefet yapmam. İlkay Bayrak’ ı meclise kadar tanımıyordum. Burada tanıdım. Dönem itibari ile çok geç geldi meclise. Konulardan bihaber olmasını beklerken aksine çok bilgili gördüm. Dediğim gibi bu röportaj dahil ben daha kamuoyu önünde muhalefet yapmadım.
Caner Güngör: Bahadır Acar ve Reşat Şahin Öztürk konusunda ne yorum yapıyorsunuz?
O konuya girmek istemiyorum. Beni yakından tanıyanlar o konudaki düşüncelerimi bilirler.
Sonuç olarak Kurucusu Atatürk olan CHP’nin değerlerine yakışacak şekilde, hiçbir siyasi görüşe karşı en ufak bir ön yargı taşımadan doğup yaşadığım memleketimde halkımıza hizmet ederek görevimi tamamladığıma inanıyorum.