Bolu'da, 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi sonrasında Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın askerler hakkında hazırladığı iddianamenin tamamlanmasıyla ilk duruşma bugün görülmeye başlandı. Duruşmanın ilk bölümünde savunması istenen eski Bolu 2. Komando Tugay Komutanı ve sözde sıkı yönetim komutanı İsmail Güneşer, "Eski Emnniyet Müdürü Mustafa Kızılkaya vali ve savcıların olduğu toplantıda telefon görüşmemizi dışarı vererek bana kumpas kurdu. Mustafa Kızılkaya daha önce konuşmamızda FETÖ ile bağlantısı olduğunu fakat bağını kopardığını söyledi. Ona güvenmiyordum” dedi.
Bolu'da Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ/PDY kapsamında askerler hakkında hazırlanan 68 sayfalık iddianamenin tamamlanmasıyla, tutuklu bulunan eski Bolu 2. Komando Tugay Komutanı ve sözde Bolu ve Düzce Sıkıyönetim Komutanı Tuğgeneral İsmail Güneşer, Yarbay Veli Ceylan, Yüzbaşı Nuri Kıyak ve tutuksuz yargılanan Mustafa Gürlü geniş güvenlik önlemi altında adliyeye getirilerek, “Darbeye teşebbüs”, “Darbe yapmaya yataklık”, “Hükumeti yıkmaya teşebbüs”, “FETO/PDY üyesi olmak”, “Suçlarıyla birlik ve beraberliği bozmaya yönelik ayaklanma” suçlamasıyla hakim karşısına çıkarıldılar.
"Müdahale etmesem yüzlerce kişi ölebilirdi"
Hazırlanan iddianamede hakkında "kışlaya ve lojmanlara yaklaşan olursa kafasına sıkarım" sözüne ilişkin açıklama yapan Güneşer, "Ben eski Emniyet Müdürü ile 3 kez telefonda görüştüm. Vatandaşları evlerine göndermesini söyledim. Bana '7-8 bin kişi var, göndermek zor olur' deyince kendisine güvenmediğim için provokasyonların olabileceğini düşünerek, o anki psikolojimle böyle bir cümle kurdum. Kışlada bulunan kendi personelime kesinlikle polis ve vatandaşa ateş edilmemesi konusunda uyarılarda bulundum. Eğer ben bu şekilde müdahale etmemiş olsaydım yüzlerce kişi ölebilirdi. Ben halka ve polise ateş ettirecek hain biri değilim" dedi.
"Emniyet Müdürü bana kumpas kurdu"
Bolu eski Emniyet Müdürü Mustafa Kızılkaya'nın kendisine kumpas kurduğunu iddia eden Güneşer, "Mustafa Kızılkaya'nın telefondaki gayri ciddi ve lakayıt tavrından dolayı çok sinirlendim. Beni çileden çıkardı. Çünkü 'burada 7-8 bin kişi var asker çıkarsa kan gövdeyi götürecek' dedi. Ben de askeri, polisi ve vatandaşı lojmanlardan uzak tutmasını, oluşabilecek kargaşaya engel olmasını söyledim. Kendisiyle üçüncü kez konuşmamızda valilik toplantı salonunda vali ve savcılarla toplantı halindeymiş. Çok sinirli olduğum için konuşmamda "senin beynini alırım" diye bir söz sarf ettim. O da bu konuşmamızı herkesin duyabileceği şekilde dışarı vererek tutanak altına aldırmış" dedi.