Yapı sektöründeki başarısını, gıda market alanına da taşımak isteyen Yıltaş Mağazacılık, tamamen yerli ve milli ürünlerden oluşan market fikrini İsrail'in Gazze saldırılarından çok önce hayata geçirir. İsrail'in Gazze katliamlarıyla alınan boykot kararları, Yıltaş'ı ülke gündemine taşır. Fakat, İsrail- Filistin çatışması başlamadan yaklaşık 2 yıl önce açılan yerli ve milli marketler geçici bir boykotun değil, kalıcı bir duruşun ve kararlı iradenin sonucunda Türk halkına hizmet vermeye başlamıştır.
İşte gurur veren o başarının hikayesini Emre Yıldırım anlattı:
Yıltaş'ı anlatabilir misiniz?
Emre Yıldırım: Yıltaş, Türkiye'de sadece yerli ve milli ürünler satan, aynı zamanda gıda ve yapı market konseptini bir araya getiren tek mağazadır.
Yıltaş Mağazacılık olarak, bu benzersiz konseptle faaliyet göstermekten gurur duyuyoruz. Yerli üretimi desteklemek bizim öncelikli misyonumuz. 50.000'den fazla ürün çeşidiyle ülkemizin ekonomisine katkı sağlıyor ve %99 oranında yerli ve milli sermayeye sahip ürünler satıyoruz. Bu sayede tüketicilerimize hem kaliteli hem de güvenilir ürünler sunmanın gururunu yaşıyoruz.
Yerli ve milli ürünler satma fikri nereden ortaya çıktı?
Emre Yıldırım: Son yıllarda zaman zaman boykot listeleri gündeme geliyor. Ancak bu boykotlar genellikle belli bir süre sonra unutuluyor ve eski alışkanlıklar devam ediyor. Biz ise sürekli ve kalıcı bir adım atmaya karar verdik. Sadece boykot edilen ürünleri değil, hiçbir yabancı ürünü mağazalarımızda bulundurmama prensibiyle hareket ediyoruz. Bu kararımız geçici bir strateji değil; kalıcı bir ticari duruştur.
Gazze soykırımından sonra mı yerli ve milli ürün konseptine başladınız?
Emre Yıldırım: Hayır, biz bu konsepti 2022 yılında gıda sektörüne girme kararımız ile başlattık. Ardından aynı anlayışı yapı market alanına da taşıyarak daha kapsamlı bir hale getirdik.
Başlarken yabancı ürün satmama konusunda zorlanmadınız mı?
Emre Yıldırım: Elbette zorluklar yaşadık. "Sergileyecek ürün bulamazsınız." veya "Şu ürün olmadan kimse gelmez." gibi olumsuz yorumlarla karşılaştık. Ancak biz bu yorumlara kulak asmadık. İlk olarak gıda ile başladığımız konsepti, yapı market alanına da taşıyarak tamamladık. Bugün geldiğimiz noktada doğru bir karar verdiğimizi görüyoruz.
Peki, müşterilerinizin bu konsepte tepkisi nasıl oldu?
Emre Yıldırım: Halkımız konseptimizden son derece memnun. "Marketlerde elimizde telefonla bu ürün boykot listesinde mi değil mi diye tek tek araştırmaktan kurtulduk." diyen müşterilerimiz var. "Allah razı olsun." diyerek teşekkür edenler oluyor. Müşterilerimiz, Yıltaş'ta gönül rahatlığıyla alışveriş yapabiliyor. Ayrıca, Türkiye'nin dört bir yanından yeni şubeler açmamız için yoğun talepler alıyoruz.
Ticaretin Ötesinde Bir Sosyal Sorumluluk Hikayesi; Yıltaş Vakfı
Yıltaş Vakfı'nı kurmaktaki amacınız neydi?
Emre Yıldırım: Yıltaş Vakfı'nı, ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasına katkı sağlamak ve toplumsal dayanışmayı geliştirmek için kurduk. 27 Şubat 2024 tarihinde Resmî Gazete'de yayınlanan karar ile resmen faaliyete başladık. Vakfımız, yardımlaşmayı teşvik edecek ekonomik, sosyal, dini ve kültürel alanlarda projeler geliştirmeyi amaçlıyor.
Yıltaş Vakfı hangi hizmetleri yürütüyor?
Emre Yıldırım: Vakfımız; Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve valiliklerin sosyal yardımlaşma vakıflarıyla iş birliği içinde çeşitli yardım projeleri gerçekleştiriyor.
Vakfın geliri nereden sağlanıyor?
Emre Yıldırım: Yıltaş Vakfı, Yıltaş Mağazacılık'ın ticari faaliyetlerinden elde edilen kârın büyük bir kısmından pay alıyor. Bağış ya da farklı bir gelir kaynağımız yok. Yani halkımızdan kazandığımızı yine halkımız için harcıyoruz.
Son olarak Gelecek hedefleriniz nelerdir?
Emre Yıldırım: Yıltaş mağazacılık olarak hizmet kalitemizi en yüksek seviyeye çıkarmak ve Yerli Milli anlayışıyla Türkiye'nin ekonomik kalkınmasına katkı sağlamaya devam etmek önceliğimiz
Ayrıca, Yıltaş Vakfı olarak sosyal sorumluluk projelerimizi büyütmeyi; eğitim, kültürel ve sosyal yardımlaşma faaliyetlerimizi genişleterek daha fazla insana ulaşmayı hedefliyoruz.
