Hukuki Araştırmalar Derneği’nin(HUDER) yeni kurulan Bolu şubesi Başkanı ve üyeleri, tanıtım toplantısında basın mensupları ile bir araya geldi.
Düzenlenen basın toplantısına HUDER Bolu Şube Başkanı Av. Mehmet Emin Güz, Başkan Yardımcısı Av. Durmuş Tunç, Av. Yüksel Gültekin, Genel Sekreter Av. Celal Eşref, Sayman Av. Ramazan Mercan ve basın mensupları katıldı.
Toplantının açılış konuşması yapan HUDER Bolu Şubesi Başkanı Av. Mehmet Emin Güz, HUDER’in 1987 yılında Ankara’da kurulan bir dernek olduğunu söyledi ve kuruluş amaçlarından bahsetti. Güz, konuşmasının devamında şunları kaydetti, ““Kısa adı HUDER olan Hukuki Araştırmalar Derneği Bolu Şubesi, 11.10.2017 tarihinde kurulmuş, 13.01.2018 tarihinde 1.Olağan Genel Kurul toplantısını gerçekleşmiştir. Yönetim Kurulu görev dağılımı; Dernek Başkanı Av. Mehmet Emin Güz, Başkan Yardımcısı Av. Durmuş Tunç, Genel Sekreter Av. Celal Eşref, Sayman Av. Ramazan Mercan, Yönetim Kurulu Üyesi Av. Uğur Kaya olarak belirlenmiştir. Hukuki Araştırmalar Demeği 1988 yılında kurulmuş olup; Türkiye’nin en köklü ve en yüksek üyeye sahip sivil hukuk kuruluşudur. Türkiye’de Genel Merkezi Ankara’da olmak üzere; 24 şube, 51 temsilciliği ile 76 ilde; dünyada ise Almanya, İngiltere, Japonya, Makedonya, Moğolistan, İsveç, Azerbaycan ve Gürcistan olmak üzere 8 ülkede teşkilatları ve gönüllüleri ile faaliyetlerine devam etmektedir"
“MİLLETİMİZİN İLKE VE DEĞERLERİ ANA ÇİZGİMİZ”
Güz, kurulan derneğin milletin ilke ve değerlerinin ana çizgisi olduğunu belirterek, “Hukuki Araştırmalar Derneği’nin amacı; milletimizin milli değerlerinden hâsıl olmuş ilke ve değerleri savunmak, üyelerinin sosyal ve mesleki sahada yardımlaşma ve dayanışmalarını sağlamak, mesleki bilgi, gelenek ve kültürlerini artırmak ve genel anlamda sağlıklı ve istikrarlı bir hukuk düzenini temin etmektir. Milletimizin ilke ve değerleri ana çizgimiz olup bütün kesimlere eşit mesafede bulunmaktayız. “Mazlumun inancı sorgulanmaz” ilkesi bir Anadolu değeri olarak yol haritamızı belirleyecektir. Yerelde derneğimizin tanıtımını yapmak ve gerekli istişarelerde bulunmak için ziyaretler gerçekleştirmeyi, Baromuz ile işbirliği içinde seminer ve konferanslar düzenlemeyi, Üniversitemizde Hukuk Fakültesi kurulmasının hızlandırılması için katkıda bulunmayı, yerelde toplumumuzun genelini ilgilendiren mağduriyetler söz konusu olduğunda gerekli girişimlerde bulunmayı öncelikli faaliyetlerimiz olarak öngörmekteyiz. Ulusalda gerçekleşen önemli konularda derneğimizin görüşlerini Bolu Halkıyla paylaşmayı düşünmekteyiz. Bunun yanında ulusalda hukuki nitelik arz eden önerilerimizi iktidara sunmayı hedeflemekteyiz” şeklinde konuştu.
“DEVLETİN AVUKATI MİSYONU GÖREVİ İCRA ETMELİDİR”
Güz, devletin avukatı misyonu görevi icra etmesi gerektiğini belirterek, “Bu minvalde HUDER Bolu Şubesi Olarak; Dava dosyalarının Yargıtay ve Danıştay tarafından incelenip karar bağlanmasının çok uzun sürmesi toplumda önemli mağduriyetlere neden olmaktadır. Çözüm olarak azami bir dosya inceleme süresinin konulması gerektiğini düşünüyoruz. Cumhuriyet Savcılarının Adliye’den ayrılarak Kolluk Güçleriyle iç içe bir alanda Devlet’in avukatı misyonu ile görev icra etmelerinin gerektiğini düşünüyoruz. Böylece Savcı, dosyaya başından beri hâkim olacak, hukuka aykırı delil toplama ya da geçmişte sıkça başımızı ağrıtan kumpasçı yapılanmaların önüne geçilecek, aynı zamanda yargılamanın sağlıklı işlemesi için silahların eşitliği ilkesi hayata geçirilmiş olacaktır. Yine bu sayede hiçbir savcı kazanamayacağı davayı açmayacak böylece vatandaşlarımız, yıllarca adliyelerde sürünüp sonra beraat kararı almayacaklardır.
Tutuklama kararlarına itirazları İstinaf Mahkemeleri değerlendirmelidir. İcra Daireleri, Noterlere benzer bir usulle özelleştirilmelidir. Gelişen teknolojiden yararlanılarak ifadelerin hâkim tarafından zapta geçilmesi sistemi kaldırılmalı, doğrudan ses ve görüntü kayıt sistemine geçilmelidir. Böylece duruşma sırasında hâkimlerin usule aykırı ancak zapta geçmediği için ya da eksik veya yorum katılarak geçildiği için tam olarak anlaşılamayan ifadeler nedeniyle denetimin zedelenmesi tehlikesinin önüne geçilecektir. Ayrıca bu durum yüz yüzelik ilkesinin işlemesine de neden olacağından yüksek mahkemelere tam bir denetim imkânı verecektir” dedi.
“ADALET BAKANLIĞIMIZA İLETMEYİ DÜŞÜNÜYORUZ”
Güz , son olarak önerilerini Adalet Bakanlığı’na iletmeyi düşündüklerini belirterek, “Avukatların yargının vazgeçilmez unsuru olduğu” sözü pratiğe geçirilmelidir. Sözgelimi hâkimlerin statüsünde avukatlara pasaport verilmemesinin izahı yoktur. Yine Avukatların mesleki suçlarında hâkimler ve savcılar gibi Yüksek Mahkemeler tarafından yargılanması gerektiğini düşünüyoruz. Bir avukatın geleceğinin Başsavcı ve Ağır Ceza Heyeti’nin takdirinde olması, savunmanın üzerinde baskı oluşturması tehlikesini ortaya çıkarmaktadır. Bütün bu önerilerimizi Adalet Bakanlığımıza iletmeyi düşünüyoruz. Bilindiği gibi hukuk; toplumun genel yararını sağlamak için konulan ve kamu gücüyle desteklenen kaide, hak ve kanunların bütünüdür. Bireylerin birbirleriyle, toplumla ve devletle ilişkilerini düzenler. Öyle ise tüm bu çalışmaları yapabilmemiz için toplumla iç içe olan sivil toplum örgütlerine ve bilhassa basın camiasına olan ihtiyacımız açıktır. Bütün bu çalışmaları hep birlikte gerçekleştireceğimize inanıyoruz” ifadelerini kullandı.