Birbirimizi yemeyelim
YIL 1969.
Başbakan Süleyman Demirel, hani akaryakıt kuyruklarının kilometrelerce uzadığı dönemde, “Benzin vaadı da bizmi içtik” diyen, “Dün dündür, bugün bugündür” diyerek dediğini inkar etmeyen ancak sözünde durmayan, yedi kere gidip yedi kere gelen en son Cumhurbaşkanlığından emekli olan yüce kişi.
Ortalık toz duman, Ülke de bilinen ve en çok oy alan iki parti var. Adalet Partisi (AP) sağcı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) solcu.
Sağcıların solcuları, solcuların da sağcıları vurup kırdıkları yılların başlangıç yılları. Ülke iki kutba ayrılmış ve gençler birbirlerinin boğazının sıkmaya başlamışlar.
Siyasetçilerin görevi bu olayları durdurmak ve ülkeyi “Muasır medeniyetler seviyesine” çıkartmak.
İktidarda AP var, Başbakan Demirel, o günleri şöyle özetliyor ve kardeş kavgasına son vermek için meşhur sözlerine bir yenisini ekliyo. “Birbirimiz yemeyelim, birimizi yiyerek karnımızı doyurmayalım”
Aradan tam yarım asırdan (51) fazla zaman geçti. Bu gün, biz yine; “birbirimizi yemeye, birbirimizi yiyerek karnımızı doyurmaya” devam ediyoruz.
Oysa, yan yana, omuz omuza ve sırt sırta olmamız gereken bir zamanda ne hikmetse yine zıt kutupları oluşturma becerisini (!) gösterdik.
Korona günlerinde el ele verip bu süreci atlatmak için ilgililer canhıraş çalışırken, “sen şöyle yaptın ben böyle yaptım” kavgalarıyla onlara ayak bağı olmaktan öteye gidemiyoruz. Her iki tarafta Korona virüsünden “nasıl kendime siyasi avantaj sağlarımın hesapları peşinde koşarken” bütün çabalar heba olup gidiyor.
Bugünleri kendi siyasi hesaplarına alet edenleri Allah’a havale ediyorum.
Bir de uyarımız yapalım
1990 yılından beri bu sıtarlarda sizlerle buluşuyorum. Bugüne kadar sizleri hiç kandırmadım, size hep doğruları aktardım. Ki bu yüzden siz hala daha bu satırları okuyorsunuz.
Yukarıdaki satırları niye yazma gereği hissettim.
Pek çok haber kanalının yayınına rağmen hala daha kurallara uymuyorsunuz. Durumun ciddiyetini gerçekten anlamamışsınız.
Hızla yayılan ölümcül bir virüs aramızda geziyor ve dokunduğunu öldürüyor. “Biz genciz bize bir şey olmaz dediğinizi duyar gibiyim”, ancak temas ettiğiniz anneniz, babanız ve onların büyüklerine bu virüsün acıması yok.
Sosyal Medya’daki siyasetçilerin kısır çekişmeleri ile ilgilenmeyin. Olabildiğince en üst düzeyde temizlenin. Maske, Gözlük, Eldiven ve kolonya ayrılmaz parçanız olsun. Mutlak surette ellerinizi her seferinde pek çok kereler yıkayın. Mutlaka günde dört beş kez çocuk şampuanı ile yüzünüzü ve gözlerinizi yıkayın. Asansörlerden ve merdiven korkuluklarından uzak durun. Büyüklere de sesleniyorum, çocuklarınızı evde tutun. Zorunlu olmadıkça onları çıkartmayın ve bu konularda komşularınızı uyarın.