FETO/PDY terör örgütünün Bolu’daki yapılanmasına yönelik hazırlanan çatı iddianamesinin en önemli tanıklarından biri olan Doktor Hüseyin İka tanık olarak dinlendi. İka Sema Umur’un başhemşire yapılmamasından, yerel seçimde cemaat-AK Parti gerilimine kadar pek çok konuda bilgi verdi.
Haber: Ebru EYVAZOĞLU FETO/PDY soruşturmaları kapsamında görülen Çatı davasında tanık ifadelerine başvuruluyor. Duruşmanın Çarşamba günü olan kısmında bir dönem başhekimlik ve belediye başkan yardımcılığı yapan Doktor Hüseyin İka tanık olarak dinlendi. “SEMA UMUR’U BAŞHEMŞİRE YAPMAYINCA BASKI GÖRDÜM” Bir dönem “peruklu hemşire” haberleriyle gündeme gelen Sema Umur’un başhemşirelik şartlarını taşımadığı için kabul etmediğini söyleyen Hüseyin İka, “Ben darbe teşebbüsünden önce ve 13.12.2014’te kollukta ayrıntılı ifade vermiştim. Bu ifadelerim doğrudur. Adnan Daylan’ı 2009 yıllarında sağlık problemleri nedeniyle tanıdım. O dönemde ben bir partide görevliydim. Hastanenin başhemşireliği makamı boşalmıştı. Benden buraya Sema Umur’un atanması konusunda o dönem il başkanı olan, şu anda il milletvekillerinden biri ricacı oldu. Ben ilgili şahsı araştırdım. Sema Umur’un çalışma yılı itibariyle başhemşirelik için şartlarının tutmadığını gördüm ve talebi kabul etmedim. Ancak bu dönemden sonra hem milletvekili üzerinden hem de değişik çevrelerden baskı görmeye başladım. Sonrasında Sema Umur, eşi Hasan Umur ve Adnan Daylan beraber beni ziyarete gelerek başhemşirelik konusunda yardımcı olmamı istediler. Hatta bu yardımı kendilerinden esirgersem aleyhime çalışma yapacaklarını söylediler. Adnan Daylan’la beraber geldiklerinden dolayı bu yapıya yakın olabileceğini düşündüm. Ancak eşi ve kendisine dair bu yapıya mensup olduklarına dair somut tespitim yoktur. YURTDIŞI GEZİLERİNDE OKUL ZİYARETLERİ Ben bir dönem Fetullah Gülen cemaatinin önde gelen isimlerinden olduğunu öğrendiğim Erol Altıntaş’ın organizasyonu ile yurtdışı seyahatim oldu. Adnan Daylan, Erol Altıntaş, İsmail Hakkı Özmen gibi şahıslarla bir dizi ziyaretler gerçekleştirdim. Aynı şekilde arkadaşlarım N.D., S.S. ve M.Y. de bu ziyaretlere eşlik etmişti. Biz söz konusu bu ziyaretlerin turistik amaçla yapılan geziler olduğunu zannetmekteydik. Fakat seyahatler içinde Fetullah Gülen örgütüne ait okulların ziyareti de etkinlik olarak konulmuştu. Orada yaptığımız ziyaretlerde karşılanmamız, gördüğümüz muamele, organizasyonun büyüklüğü zamanla bende öyle bir organizasyonu yalnızca öğretmen kadrosuyla gerçekleştirmenin olanaklı olmayacağı düşüncesinin oluşmasına yol açtı. Bu nedenle Fetullah Gülen’in arkasında dış güçler olduğu kanaatine vardım. BOLU VALİSİ ÖZÇİMEN’İN KATILDIĞI SOHBETLERE BİR KAÇ KEZ BEN DE KATILDIM Bundan önce Çizmeci Motel, Highway ve Melih Koleji’nde de bir kaç sohbet toplantısına katılmıştım. Bunlara dönemin valisi İbrahim Özçimen de katılmaktaydı. O dönem örgütün Bolu sorumlusu olan Ahmet Polat Önel isimli şahıs bu toplantıları organize etmekteydi. Toplantılarda yapılan konuşmalara bir kaç kez karşı çıkmam ve farklı görüş beyan etmem nedeniyle bana soğuk davranıldığını fark ettim. En son bu toplantılara 2011’de katıldım. Daha sonra da bu tarz bir toplantıya katılmadım. SELMAN AKKAYA’NIN YEĞENİ GENEL SEKRETER YAPILMAK İSTENDİ Sema Umur isimli şahıs başhemşire yapılmadığı için sonrasında hastaneler genel sekreterliği oluşturulmasına rağmen benim hakkımda idari görevlendirme yapılmadı. Ben bu durumu Sema Umur’la yaşadığımız gerilime bağlıyorum. Ayrıca Fethullah Gülen cemaatinin önde gelen isimlerinden olduğunu duyduğum Selman Akkaya’nın yeğeni olan bir doktorun hastaneler genel sekreteri olarak atanmaya çalışıldığını biliyorum. Fakat başarılı olunamadı. Ben Selman Akkaya’nın Bolu Dağı A.Ş.’de hissesi bulunması nedeniyle bu gruba yakın olduğumu düşünmekteyim. KAYIP FLAŞ BELLEKTE NELER VARDI? Hastane idareciliğinden ayrıldıktan sonra uzman hekim olarak aynı yerde çalışmaya devam ettim. Bir ara Yüksel Karabulut görüşmek istediğini söyledi. Bana Özel İdare ve Valilikteki Fetullah Gülen cemaatinin kadrolaşmasına yönelik tespitler yaptığını ve bundan rahatsız olduğunu söyledi. İbrahim Özçimen ve İl Genel Meclis Başkanı Mücahit Kutlu’nun bu kadrolaşmaya yol açtığını ifade etti. Yapmış olduğu çalışmaya ilişkin bir flaş bellek oluşturduğunu ancak bunun odasından kaybolduğunu ifade etti. Belleğin kaybolmasından Fetullah Gülen cemaatine mensup şahısların sorumlu olabileceğini söyledi. Elindeki belgeleri bilgisayarıma kopyaladım. Fakat ayrılmadan önce bu belgenin silinmesini istedi. Ben belgelere sadece göz attım. Hatta çöp kutusundan da kendisi silerek ayrıldı. 494 SAYFALIK FİŞLEME LİSTESİ Bir ara M.Y. ve N.D. ile birlikte bir pastanede oturduğumuz sırada dönemin Bolu il sorumlusu Ahmet Polat Önel masamıza geldi. Hakkımızda bir dosya oluşturulduğundan bahsetti. Ben bu durumdan rahatsız oldum. Kendisine ulaşarak sordum. Fakat sağlıklı bilgi alamadım. Daha sonra bana Bekir Mutlu ve Levent Şahin isimli polisleri yönlendirdi. Durumu onlara anlattım. Ancak sonradan 494 sayfalık bir fişleme listesi olduğu ve bunun İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiğini öğrendim. “FETULLAH GÜLEN’İN BEDDUASININ YERİNDE OLDUĞUNU SÖYLEDİLER” 2014 yerel seçimlerinden önce Belediye meclis üyesi olarak Belediye Başkan adayımızla birlikte secim çalışmalarına başladık. 17-25 Aralık süreci yeni geçirilmişti. Fetullah Gülen cemaati ileri gelenleri parti hakkında olumsuz propagandalar yapmaktaydılar. Bu nedenle cemaatin ileri gelenleri ile görüşme yapmak istedik. BOSİAD’da bir görüşme ayarlandı. Adnan Daylan, M.O., Ahmet Nuri Gürsoy, İsmail Hakkı Özmen, Selman Akkaya ve bu dönemde Bolu il imamı olarak atandığını öğrendiğim Cuma Kartal katıldı. Biz kendilerine seçimlere doğru gidilirken aleyhe propaganda ve çalışmalarını bırakmalarını istedik. Onlar da bize Fetullah Gülen hocanın hükûmet aleyhine yaptığı bedduanın yerinde olduğunu söylediler. Bu şekilde BOSİAD’dan ayrıldık. İsmini saydığım şahısların o dönem cemaat olarak bilinen yapıyı temsilen katılan kişiler olduğunu düşünüyorum. Sonraki tarihte İsmail Hakkı Özmen, Adnan Daylan ve Harun Savcı isimli şahısları kendi işyerlerinde ziyaret ettik. Propagandayı sonlandırmaları istedik. Bu görüşmelerde sadece İsmail Hakkı Özmen’in yapılanların doğru olmadığına yönelik kanaat taşıdığını söylemek isterim. Fakat diğerlerinden bize yönelik olumlu bir talep alamadık. Seçimlerden sonra Adnan Daylan seçilen belediye başkanından randevu talep etti. Bir restoranda buluştuk. Bu görüşmede adı geçen şahısların sanki seçim döneminde mensubu bulunduğum parti aleyhine propaganda yapmammışlarcasına yakınlaşmak istediklerine şahit oldum. Biz böyle bir yakınlaşmayı kabul etmeyip, oradan ayrıldık. Cemaatin yaptığını söylediğiniz aleyhe propagandalardan kastınız nedir? Okul ve yurtlarda Recep Tayyip Erdoğan ve hükûmet aleyhine söylemlerde bulunulması. O dönemde de Fetullah Gülen’in yapmış olduğu bedduanın yerinde olduğuna yönelik beyanlar. Selman Akkaya’nın yeğeninin hastaneler birliği genel sekreterliğine getirilmesi konusunda çalışma yaptığına şahit oldunuz mu? Ben Selman Akkaya’nın yeğeninin hastaneler birliği genel sekreteri olması konusunda çalışma yaptığına yönelik bir çalışmasına şahit olmadım. Böyle bir beyanımda yoktur. Sadece adı geçen kişinin Selman Akkaya’nın yeğeni olmasının manidar olduğunu belirttim. Kayıp flaş bellek konusunda Bekir Mutlu ve Levent Şahin size resmi bir görev ile mi geldiler? Ben Yüksel Karabulut’un getirdiği evrakların dışında kaybettiği flaş diskin tamamını göremedim. Bekir Mutlu ve Levent Şahin isimli polislerin bana resmi bir görevle gelip gelmediklerini bilemiyorum. Fakat bu şahısların Emniyette görevli istihbaratçı olduklarını biliyorum. Daha sonra bizim hakkımızda İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na gönderildiği söylenen 494 sayfalık evrak içeriği bildiğim kadarıyla bu flaş disktekilerden farklıdır. Bana içerikten bahsedilmedi yalnızca bunun fişleme listesi olduğu ve bu fişlemenin Yüksel Karabulut tarafından oluşturulan liste nedeniyle onun üzerine yıkılabileceğine yönelik imada bulunuldu. Ben 494 sayfalık içeriği hiç görmedim. Twitter üzerinden Bolu Valisine cevap verdiğiniz iddiası doğru mu? Dönemin Valisi İbrahim Özçimen’e twitter üzerinden cevap verdiğim doğrudur. O dönemde sohbet toplantılarında twitter hesabı açılması özendiriliyordu. Ben bunun belli bir maksada yönelik olduğunu sonradan fark ettim. Zira kar tatili gibi açıklamaları twitter üzerinden yaparak binlerce öğrenci takipçisine ulaştıktan sonra Tevrat ve İncil’den merhametle ilgili ayetleri paylaştığını gördüm. Bunun üzerine twitter üzerinden merhamete ilişkin bir kuran ayetini paylaşmıştım.