Çatı yargılamalarında hakkında mütevelli heyet üyesi olduğu iddiası bulunan Harun Savcı ifade verdi. Harun Savcı iddianamede kendisine yönelik yapılan suçlamaların tamamını reddederken, 15 Temmuz girişimi sırasında ve sonrasında Demokrasi Meydanı’nda yer aldığını belirtti.
DARBE GİRİŞİMİNDE MEYDANDAYDIM
Mütevelli heyet üyesi olduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan Harun Savcı, darbe sonrası tüm birikimlerini kaybettiğini belirtti. Suçlamaları kabul etmeyen Savcı şunları söyledi;
Üzerime atılan suçlamayı kabul etmiyorum. İllegal hiçbir yapıya üye olmadım. 2000 yıllarda ticarete başladım. Bolu genelinde vergi sıralamasında ilk 50’ye giren bir işletmenin sahibi olarak, vatanıma ve milletime hizmet etmeye çalıştım. Hain darbe girişimini lanetlediğimi, desteklemediğimi belirtmek istiyorum. Darbe girişiminden sonra şehrin ileri gelenleri ile sürekli meydanlarda oldum. Asılsız iddialarla huzurunuzda olmaktan hicap duyuyorum.
BEYANLARI KABUL ETMİYORUM
Aleyhime ifade veren İsmail Hakkı Özmen, Ergün Rüzgar, Serkan Özmarka, Sadi Yıldız, İnan Kalaycı, Necati Durukan ve Savaş Yıldız’ın beyanlarını kabul etmiyorum.
CÜZİ MİKTARDA PARAYI HESABIMDA TUTMAZDIM
Bank Asya da hesabım bulunduğu doğrudur. Fakat bu hasep bankaya finansal anlamda destek olmak için açılmamıştır. Hesaplar incelendiğinde mevduat artışının 800 lira, en yüksek rakamınsa 1400 lira olduğu anlaşılıyor. Vergi rekortmeni olan şahsın bankaya destek olacaksa cüzi miktarda parayı hesabımda tutmazdım. Rakamlar daha yüksek olurdu. Ben mevduat artışı yapılaması yönünde herhangi bir çağrı almadım.
ARKADAŞLARINDAN AYRILMAK İSTEMEDİLER
Çocuklarımın iyi bir eğitim almalarını istedim. Fiziksel şartlar, Tam gün eğitim gibi kriterler nedeniyle bahse konu olan okullara çocuklarımı gönderdim. 17/25 Aralık sürecinden sonra çocuklarımı okullardan almak istedim. Ancak arkadaşlarından ayrılmak istemediler. Örgütsel bir bağ kurulabileceğini düşünseydim. Çocuklarıma rağmen okullardan alırdım.
ABONELİĞİMİ İPTAL ETTİRDİM
Ben işim gereği yoğun çalışan biriyim. Ev de televizyon seyredemiyordum. Digitürk aboneliğini çocuklarımın çizgi film izlemeleri için yapmıştım. Bir akşam eve geldiğimde eşim ve çocukların çizgi filimler seyrettikleri Yumurcak TV’nin bu platformdan çıkartıldığını söylediler. Yumurcak TV seyretmeleri için eve uydu alıcısı aldım. Bu nedenle Digitürk boşa çıktı. Müşteri temsilcisinin yönlendirmesi ile aboneliğimi iptal ettirdim. Abonelik iptali için herhangi bir talimat almadım.
GEZİLERİM ÖRGÜTSEL AMAÇL I DEĞİLDİR
Yurt dışı çıkışlarım iş ve turizm amaçlıdır. Bunlardan biri olan Romanya’ya Ali Çoşkun ve Fahrittin Aydın ile gittiğim turistlik seyahattir. Örgütsel sohbet ve toplantıya katılmadım. Estonya gezisi diğer katılımcılarla gittiğim bir çalıştaydı. Geziye siyasetçi, akademisyen ve iş adamları katılmıştı. Bu gezide suçlamaya konu olabilecek bir faaliyetin olmadı. İtalya’ya şirketimin açtığı unlu mamuller ile ilgili makinelere bakmak için gitmiştim. Arnavutluk’a yaptığım gezide arkadaşlarımla çıktığım turistlik bir gezidir. Örgütsel bağlantısı yoktur.
ABONE KAYDIM NASIL OLUŞTU BİLMİYORUM
Sızıntı dergisine aboneliğim yoktur. Bahsedilen abonelikte ki isim kızıma aittir. Adres eksiktir evime hiçbir zaman bu dergi gelmemiştir. Ödeme yapmadım. Abone kaydım nasıl oluştu bilmiyorum.
AÇIKLAMA YAPMADAN RET EDİYORUM
İddianamede benim mütevelli heyet üyesi olduğum belirtiliyor. Suçlama soyuttur. Herhangi bir açıklama yapmadan ret ediyorum.
ANİMASYON ORGANİZASYONLARINA KATILDIM
Belirtilen tarihlerde tesadüf eseri Asya Termal’in devre mülk kısmında ailemle konaklamam mevcuttur. Otelin havuzlarında çocuklarım ile yüzdüm. Otelin animasyon organizasyonlarına katıldım. Bu esnada BTSO ve BOSİAD’dan tanıdığım isimlerle karşılaştım. Herhangi bir toplantıya katılmadım. Dini sohbetlere katılmadım. Katıldığım tek toplantılar BTSO ve BOSİAD toplantılarıdır. Buralarda da Bolu’ya neler yapılabilir diye konuşmalar yapılmıştır. Örgütsel konuşmalar yapılmamıştır.
DEDİKODULAR ÜZERİNE İSTİFA ETTİM
BOSİAD’a kendimi ve ticaretimi geliştirmek için üye oldum. Bir dönem başkan yardımcılığı görevinde bulundum. Derneğin isminin bir takım dedikodulara karışması üzerine istifa ettim. Bu istifamı da basın açıklaması ile kamuoyuna duyurdum.
KAMU GÖREVLİLERİ SUÇ İŞLEMİŞTİR
Terör örgütü ile hiçbir bağlantım olmamasına rağmen 15 Temmuz sonrası ciddi mağduriyetler yaşadım. Ticari hayatım sıfıra indi. 10 şubeli, 150 çalışanlı şirketim kapandı. Ailemin 40 yıllık benim ise 25 yıllık uğraşım boşa gitti. Darbe girişimden benim haberdar olmam mümkün değildir. Tutuklanmam nedeniyle ailem ciddi zorluklar yaşıyor. Tutukluluğumun devam etmesi telafisi mümkün olmayan yaralar açacaktır. Terör örgütü üyesi ilan edilmeye çalışıldığımı düşünüyorum. 17/25 Aralık milat kabul ediliyorsa, devletin örgüte ait yapıları neden kapatmadığını anlamıyorum. Eğer bu yapılar kapatılmış olsaydı şu anda yargılanmayacaktık. Kamu görevlileri suç işlemiştir. Tahliyemi ve beratımı istiyorum.
