Bolu Belediye Meclisi Eylül Ayı ilk toplantısında Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan ve Ak Parti Grup Başkanvekili Burak Balaban arasında tansiyon yükseldi. Balaban alkol ruhsatı verilecek mekanlar için “Seçim öncesi verilmiş sözler mi var” dedi, Özcan ise, “Sokaklara çıkacak yüzün kalmaz” diye cevap verdi.
Bolu Belediye Meclisi Eylül ayı ilk toplantısında alkol ruhsatı verilecek bölgeler üzerinden yine tansiyon çıktı. Toplantının dilek ve temenniler bölümünde konuşan Ak Parti Grup Başkanvekili Burak Balaban, “Sayın Başkan beni henüz tam olarak tanıyamamış ama ben kendisini geçmiş dönemdeki seçimlerden dolayı çok net bir şekilde tanıyorum. Geçtiğimiz meclis toplantısında Sayın Başkan, üslubumuzu da eleştirmiş ve hatta eleştirmekle kalmamış amacını aşan şeyler söylemiştir. Birincisi delikanlılığını tescil ettiği için kendisine teşekkür ediyorum. Bir hukuk adamı olarak burada olmadığım halde bu iddialarda bulunmamalıydı. Çünkü burada olmadığımı ve cevaplayamayacağımı bildiği halde yaptı. İkinci teşekkürümüz de başkanımıza fazla gözükmeyen yüzünü de gösterdiği için. Polemik peşinde değiliz, öznemiz Allah rızası için Bolu. Biz kimseden korkmadan, bu kürsüden ve sosyal medyadan Bolu kamuoyuna gerçekleri ulaştırmaya devam edeceğiz. Üslubun seviyesini belirleyen Sayın Başkan olacaktır. Eğer siz meclis toplantılarına direk isim üzerinden istifa isteyip, burayı zıplama tahtası olarak kullandırtmam, sizi aşarım gibi üst perdeden konuşursanız benim üslubum da bu şekilde olacaktır. Biz kitlenmeden dik duran bir davadan geliyoruz
“ŞEHRİN HUZURUNU BOZMAYIN”
“Biz alkol konusunu gündem eden grup değiliz. Biz şimdi buradan çıksak alkollü mekana da alkole de beş dakika da ulaşabiliriz. Bu konuyu imar komisyonu maddeleri içinde sıradan bir şekilde getirmeye çalışan da biz değiliz. Biz ne için Bolu’nun huzurunun bozulmasını istediğini anlamamaktayız. Daha geçen iki alkollü mekanın önünde kavga oldu. Seçim öncesi verilmiş sözler mi var, bunlar benim konum değil. Benim ve tüm meclis üyelerinin sorumluluğu Bolu’nun huzurunu korumaktır. Biz bu konuda alkolü kullanan ve kullanmayan kişilere saygı duymak adına şehir dışına çıkaralım dedik. Şehrin huzurunu bozmayın dedik. Açıkça söylüyorum bu karar siyasi olarak sizin hanenize eski olarak yazılacaktır. 2010 yılına atıp tutmak kolay. Biz 2019 yılında başörtülü arkadaşlarımızı meclise yazamıyor, aday bile gösteremiyorduk. Hatta kullanılmayan bir halk otobüsü esnafın hizmetine mescid olarak sunduğumuz için Ak Parti’nin kapatılma davasında delil olarak bile kullanılmıştır. Biz bu yıllarda bunları yaşarken Sayın Başkan başörtüsüne karşı bildirilere imza attı. O günlerde farklı bugünlerde farklı konuşan Başkanın da sözlerini kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Yine bizim dönemden önce Sayın Başkan belediye meclis üyesiyken, Cumhuriyet Caddesi bar ve pavyonların mekanı olmuş, kavgaların naraların yükseldiği, aileyi bırakın yalnız başına yürümekten korkar olduğumuz bir yer haline gelmiştir. Biz bunları unutmadık, unutturmayacağız. O zamanlar ben çıkıp CHP belediyeyi kazanacak, başkan da Kuran-ı Kerim’e el basıp göreve başlayacak desem millet benimle alay ederdi. Biz alkollü mekanlar konusunda 2010 yılında masaya oturduk. Bu konuyu çözmek için uzunca bir süre kafa yorduk. Konu hassas, kapatma davası yeni bitmiş ve meclisten oy birliği ile bir karar gerekiyor. Biz tüm Bolu olan sınırı, aldığımız kararla daraltmış olduk. Başkan da geçen çıktı dedi ki ‘Ben sizin haritanızı daraltıyorum’ dedi. Eski haritada olmayan ve şu an olan sokak ve caddeleri söylememiştir. Buralarda da kimlerin işletmesi vardır araştırmak basının işidir. Bizim öznemiz Bolu’dur”
“BU MADDELERE UYAN YER BULURSANIZ BUYURUN VERİN”
“Bir şartname yazmak istedik ve o zaman CHP’li üyeler kabul etti. Hukuk dilinde delil diyorsunuz ve ben size delil göstereceğim. Bu karar yürürlüktedir. Öncelikle mevcutların hakları korunur. Ondan sonra demişiz ki 2007 deprem şartnamesini istedik. Yetmemiş kat yüksekliğinin en az 4 metre olmasını istedik. Kat yüksekliği 4 metre olan yer varsa buyurun verin. Tüm kat maliyetlerin muhafakiyetini istedik. En az 150 metrekare salon istedik. Hacim istedik. En az 2 buçuk metre dış, en az da 2 metre iç kapı istedik. Yetmedi ses yalıtımı istedik, havalandırma, yangın alarmı, yangın söndürme istedik. 3 katın üzerinde yerlerde de yangın merdiveni istedik. Şu an yürürlükte olan budur. Bolu’nun huzurunu koruyan madde budur ve bu maddelere uyan yer bulursanız buyurun verin. Sizin söz verip vermediğinizi bilemediğim ağababalarınıza söyleyin bu maddeye uymadan nasıl alacaklar göreceğiz” ifadelerini kullandı.
“TOPLUMU KUTUPLAŞTIRIYORSUNUZ”
Başkan Özcan ise Balaban’ın bu sözlerine, “Birileri fabrika ayarına dönmeye çalışıyor. Başörtüsü, alkol diyerek toplumu kutuplaştırıyorsunuz. Ben ve arkadaşlarım, hiçbirinin başörtülü bacı ile de alkol kullanan vatandaşla da sorunu yok. Öyle geçmişte yaptığınız gibi toplumu kutuplaştırmanın anlamı yok. Benim delikanlılığımı sorguluyorsunuz. Ben delikanlılığımı millet meclisi kürsüsüne yazdım. Çekinmeden her bildiğimi ve inandığımı söyledim. 8 yıllık milletvekilliği sonunda da bu makamla Bolu halkı beni ödüllendirdi. O zaman da konuşuyordu işte sizin ağababalarınız, ‘Tanju Özcan ne yaptı? Taş üstüne bir taş mı koydu?’ Bak Bolu’nun tüm sorunlarını meclis kürsüsünde konuştum ben. İnandığım her şeyi savundum. O yüzden ben burada sen orada oturuyorsun”
“BİR ELİNDE TAVUK BİR ELİNDE YUMURTAYLA KÜMESTEN ÇIKARKEN YAKALANMIŞSIN”
“Şimdi bugün ki açıklamalar suçluluk psikolojisi ile yapılmış açıklamalar. Sevgili Balaban, bir elinde tavuk bir elinde yumurtayla kümesten çıkarken yakalanmışsın. Biz burada grafiklerle anlattık. Alkollü alanları belirlemişsiniz. Bizim ki de grafik olarak verildi. 2010’daki kararı alırken 12 bölgeye vermişsiniz yetmemiş 2012’deki kararı almışsınız. İlla tekrar mı geriye dönüp anlatayım? O kararın altında imzan var. Madem karşıydın bu kadar niye hayır demedin? Bak benim belediye meclisi üyesi olduğum döneme bak. İnanmadığım hiçbir şeye evet demiş miyim? Bugün ne söylüyorsun? Artık kaşımayın. Bu karar çıktı, 1 ay oldu birine ruhsat verdik mi? Biri ile görüştük mü? Kimse başvurmadı bile. Artık şunu kabul edin. Bu toplumda alkol alan insanlar var. Sen istersin yada istemezsin, seversin yada sevmezsin ama var. Bu insanları zapt altına alalım diyoruz. Kapalı mekanlarda içsinler diyoruz. Bu tür konuşmalar Bolu’nun kenar mahallerinde insanların araçları içinde alkol almasını sağlıyor. Hem de çocuklarımızın gözlerinin içine bakarak yapıyorlar. Kadınlarımız oradan geçerken o nahoş görüntülere şahit oluyor. Dolayısı ile kusura bakma, bu mekanlardan sana ekmek çıkmaz. Sana kalsa zaten alan daha da genişletilirdi. Resmi belge var. Sen daraltılmasına mı karşısın?”
“SOKAKLARA ÇIKACAK YÜZÜN KALMAZ”
Bolu Belediye Meclisi’nin aldığı hangi karar varsa ben onu aynen uygularım. Ben hukukçuyum, hukukun evrensel ilkelerini uygulamaktan da hiç tereddüt etmem. Bundan sonra bu alkollü bölge ile ilgili uzatma niyetindeyseniz işte Ak Partili belediyenin kabul ettiği alan, işte bu dönem kabul edilen alkollü alanlar bölgesi diye asarım billboardlara. Sokaklara çıkacak yüzün kalmaz. Yapma bunu.”
“BEN KULA KULLUK ETMEM”
Birine söz vermişsin ben bilmem. Bildiğin bir şey varsa söyle. Az önceki cümlenin gereğini yerine getir. Kul hakkından bahsediyorsun. Bir şey varmış gibi konuşma. Ben kul hakkını senden daha iyi bilirim. Biz kula kulluk etmeyiz, Allah’a kulluk ederiz. Hesabımızı da Allah’a vereceğimizi biliriz. Ben kula kulluk etmem, başkasını bilmem. Benim hiç ağababam olmadı. Ben yeri geldi genel başkanıma karşı geldim. İnandığımızı savundum” ifadeleri ile cevap verdi.