Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın eşi Meral Özcan, 22 yıllık evliliği süresince hayat arkadaşıyla yaşadıklarını ve eşinin bilinmeyen yönlerini anlattı. Eşinin Bolu’ya hizmet sevdasından dolayı kendisine ve çocuğuna çok fazla zaman ayıramadığını vurgulayan Özcan, “O kadar yoğun ki, bize ayıracak zamanı kalmıyor. Aklı fikri Bolu’da” dedi. Özcan, futbol tutkunu olan eşinin, teknik sorun nedeniyle maçı izleyemediği için evdeki televizyonu kırıp çöp kutusuna attığını söyledi.
Tanju Özcan’ın Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde okuyan 18 yaşındaki oğlu Can Özcan’da “Babam çok çalışıyor ve işkolik biri. İş yoğunluğundan dolayı bana da pek zaman ayıramıyor. Yanına randevu alıp gidiyorum” dedi.
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan ve eşi Meral Özcan, evlerinin kapılarını Bolu Gazeteciler Cemiyeti’nin Bayram Gazetesi için açtı. Meral Özcan, severek evlendiği Başkan Özcan ile, evliliğiyle ilgili bilinmeyenleri ilk kez açık yüreklilikle Bolu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bülent Velioğlu ve Gazeteci Mutlu Yuca’ya anlattı.
“MAÇ SIRASINDA EVDE HAYAT DURUYOR”
Maç olduğu zamanlarda evde hayatın durduğunu belirten Meral Özcan, “İster futbol, ister basketbol olsun maç olduğunda bizim evde hayat duruyor. Sürekli maç izleyip, salonda yaşıyor. Yemeğini orada yer ve bize çok zor katılır. Evde sinirli değildir. Ama evde maç izliyorsa morali de ona göre gidiyor. Eğer tuttuğu takım maçı kaybediyorsa biz o odaya asla girmeyiz, hatta oğlumuz Can ile birlikte üst kata çıkıyoruz. Sinirlendiği zamanlarda biz yanına yaklaşmıyoruz” dedi.
“TELEVİZYONU KIRIP ÇÖP KUTUSUNA ATMIŞ”
“Evde bir tek maç izlerken sinirleniyor. Oğlumla benim en büyük korkumuz maç esnasında yayının kesilmesi veya teknik bir sorun çıkması. Tanju Bey’in maç esnasında yaşanan teknik bir sorundan dolayı televizyonu parçalayıp çöpe atmışlığı var. Normalde çok sakin ve mülayim biridir ama söz konusu futbol olduğunda çok sinirli biri haline geliyor. Gece pansiyonda nöbetteydim, sabah eve geldiğimde çöp kutusunda kocaman bir televizyon gördüm. Gerçekten bunu yapmış mıdır acaba diye düşündüm. Oğluma sordum ne oldu diye. Maç vardı ve Digitürk’e yapamadığı için sinirlenip televizyonu kırmış. Hep başarmaya odaklı bir insan. Bir şeyi yapamadığı zaman çok sinirleniyor. ‘Ben bunu başarmalıyım’ diyor.”
“ÇOK NAZİKTİR SÜREKLİ TEŞEKKÜR EDER”
Eşinin kendisini, seçmeni tanıdığı kadar tanımadığını ifade eden Özcan, şunları söyledi:
“Özellikle oğlumuz büyürken yanında olamamasının verdiği sıkıntılar oldu. Şu an çok iyi baba. Can ile birlikte özellikle son dönemlerde birlikte zaman geçirmeye başladılar. Onun için iş ve siyaset çok önemli. Bu nedenle bize pek ayıracak zamanı kalmıyor. Onun için önemli olan belediye, çalışmak ve futbol sevdası. Çok naziktir, sürekli teşekkür eder. Hep ince düşüncelidir, yılda bir kez hediye alır. Ama ben hediyesini beğenmezsem direk söylerim. 30 yıldır birlikteyiz ve ben Tanju Bey’in nerede nasıl adım atacağını bilirim. Ben onun her şeyini bilirim ama o benimle ilgili pek bilmiyor. Benim neden hoşlandığımı bilip onu almasını isterim. Ama inatla farklı bir şeyle karşılaşıyorum. Seçmen neden hoşlanır çok iyi bilir ama evdeki eşi neden hoşlanır pek bilmiyor. “
“YAŞ GRUPLARINA GÖRE PARK YAPILSIN İSTERİM”
Eğitimci gözüyle Bolu’ya yaş gruplarına göre parklar yapılmasını isteyen Özcan, “Bolu’da üniversite öğrencisi çok var. Bu nedenle eşime gençlik merkezlerinin yapılması gerektiğini söylüyorum. Gençlerin zaman geçireceği bir alanları yok. Gezdiğim illerde belediyelerin sosyal tesislerini görüyoruz. Böyle yerler olsun çok istiyorum. Kadınların da gidebileceği alanlar olsun istiyorum. Öyle parklar olmalı ki, yaş gruplarına göre parklar dizayn edilmeli. Belli yaş grubundakiler oraya gitsin, kitap okusun, müziğini yapsın. Çocuklar için de ayrıca parklar yapılsın. Her yaş grubu için özel alanlar olsun isterim” dedi.
CAN ÖZCAN BABASINI ANLATIYOR
“Babam çok iyi bir baba. Sadece çok çalışıyor ve işkolik biri. İş yoğunluğundan dolayı bana da pek zaman ayıramıyor. Yanına randevu alıp gidiyorum. Müsait olduğu zamanlarda iş yerinde de görüşüyorum. Medyayı da sürekli takip ederim. Babam uzun zamandır siyaset hayatında olduğu için onunla ilgili eleştirel haberlerde çıkıyor. Artık bunlara da alıştım ve üzülmüyorum. Bir siyasetçinin çocuğu olmak dışarıdan göründüğü gibi çok hoş değil. Ama ben buna alıştım.”
TANJU ÖZCAN
“Eşim ve oğlumun benimle ilgili eleştirilerine hak veriyorum. Söyledikleri doğru. Ben iyi bir eş ve iyi bir baba olamadım. Can ile birlikte özellikle son bir yıldır arkadaş gibi konuşmaya başladık. Oğluma çocukluğunda çok zaman ayıramadım. Eve ayırmam gereken vaktin tamamını Bolu’ya ayırdım. Biz Meral Hanım ile aşık olarak evlendik. 7 yıl çıktıktan sonra yuva kurduk. Ben Bolu’ya sevgimin bu kadar artacağını düşünmemiştim. Evlenmeden öncede siyasi hedeflerim vardı. Ben siyasete gireceğimi söylemiştim ama tahminimden önce oldu. Sıkıntılı süreçler oldu. Evlenmeden beş gün önce seçim vardı. Belediye meclis üyeliği için ilk aday olduğum seçimdi.”
“OĞLUM SİYASİ KİMLİĞİMİ HİÇ KULLANMADI”
“Eşimde oğlumda çok kahrımı çekti. Can’a iyi bir baba olamadık. Can hatta benim başka çocuklarla sarılmış fotoğraflarımı görünce üzülürdü. 2009 yılında aday olduğum zamanlarda sabah Can’ı okula götürürken bana, ‘Umarım seçimi kazanırsın ve beni ihmal ettiğine değer’ dedi. O sözünü hiç unutmam. Can, okulda hiçbir zaman benim siyasi kimliğimi kullanmadı. Okulda arkadaşları sorduğunda avukat olduğumu söylerdi. Ben Bolu için hayallerimi gerçekleştirmeye çalışırken aileme ayırmam gereken zamanı ayıramadım. Eşime hediyeler alırım ama şu ana kadar aldığım 100 tane hediye almışsan 3-5 tanesini beğenmiştir. Seçmene daha çok vakit ayırmaktan seçmeni tanıdım ama eşimi tanıyamadım. Siyasi hayatım ile ilgili bir pişmanlığım yok ama eşimi ve çocuğumu ihmal ettiğim için pişmanlık yaşıyorum. Artık daha iyi bir zaman planlaması yapıp evime de zaman ayırmalıyım.”
