İftar yemeğinde partili ve basın mensuplarıyla bir araya gelen MHP İl Başkanı Adem Evcil, CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce'nin gaz sıkan polisi hedef göstermesini eleştirerek, “Şimdi gelmiş Muharrem İnce polisi tehdit ediyor. Sebahat Tuncel'i de biliyorsunuz HDP Milletvekili gitti polise tokat attı. Şimdi Muharrem İnce'nin ondan ne farkı kaldı ki? Cumhuriyeti böyle mi savunacağız” dedi.
MHP İl Başkanlığı iftar yemeğinde basınla bir araya geldi. İftarın ardından gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan MHP İl Başkanı Adem Evcil, CHP’yi sert bir dille eleştirdi.Milli Eğitim Müdürünü protesto etmek için izinsiz toplanan ve polisin gazlı müdahalesine maruz kalan CHP’lileri barikatları yıkarak taşkınlık yapmakla suçlayan Adem Evcil, “Şimdi gelmiş Muharrem İnce polisi tehdit ediyor. Sebahat Tuncel’i de biliyorsunuz HDP Milletvekili gitti polise tokat attı. Şimdi Muharrem İnce’nin ondan ne farkı kaldı ki? Cumhuriyeti böyle mi savunacağız” dedi.
Milli eğitim Müdürünün 10. Yıl Marşını yasaklama kararına da sert yorum getiren Adem Evcil, “İl Milli Eğitim Müdürü bir Milletvekili değildir. Nihayetinde 10. Yıl Marşını kaldırmak onun görevi, vazifesi de değildir. Milli Eğitim Müdürünün yapmış olduğu bu çıkış ilimizde çok farklı şeylere sebebiyet verdi. Sayın Milli Eğitim Müdürü eğer liselere ve üniversitelere giriş sınavlarında Bolu’yu birinci il yaparsa biz ona bir marş yazarız” diye konuştu.
“BİR MÜDÜRÜN PATAVATSIZLIĞINDAN BOLU’NUN MARKA DEĞERİ ERİYOR”
Evcil, “Halk artık bir şeylere kendisi tepki vermek istiyor. Bir siyasi partinin adı altında değil, bir sivil toplum kuruluşunun adı altında da değil. Tamamen kendi tepkisini ortaya koymak isteyen bir halk var. Lakin bu işler siyasileştiği için kendine bir türlü mecra bulamıyor. 10. Yıl Marşı şu kesimin, bu kesimin değil, tamamen Türk Milletinin marşıdır. Cumhuriyetin Kuruluşunun 10. yılında yazılmış bir marştır. İçerisinde tamamen Türklüğü öven ifadeler barındırmaktadır. Bu onların haddi de değil, hakkı da değil. Şimdi bir Müdürün patavatsızlığından Bolu’nun marka değeri Türkiye’de günden güne eriyor” diye konuştu.
“BURAK COP İLE GİDİP CUMHURİYETİ NASIL SAVUNABİLİRİZ Kİ?”
CHP’nin HDP’ye yakın bir çizgide ilerlediğini dile getiren Adem Evcil, “O günkü olayı çok yönlü videolardan izledim, kendimiz katılmadık. Çünkü 7 Haziran seçimleri ve 1 Kasım seçimleri öncesinde CHP artık tamamen kendi çizgisinden uzaklaşmış, HDP çizgisine çok yakın bir şekilde devam etmiştir. Şimdi Allah için soruyorum, Burak Cop ile gidip Cumhuriyeti nasıl savunabiliriz ki? Yani bu noktada HDP’nin savunucusu olmuş bir parti durumunda şuan CHP” dedi.
“MÜDAHALE OLACAKSA VALİLİĞİN ÖNÜNDE OLMALIYDI”
Evcil sözlerini şöyle sürdürdü: “Polisin Bolu’da bu tarz bir müdahalede bulunduğu eylem sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar azdır. O gün barikatlara tekme atılmasaydı, barikatlarda küfür edilmeseydi bunlar yaşanmazdı. İlk barikattan vatandaşların geçmesine müsaade edildi, ikinci barikatta polise karşı bir saldırı olduğunda bu iş devreye girdi. Yalnız polisi öyle bir vurdular, öyle bir kırdılar ki, polis bizim polisimiz. Burada bizim tamamen hükümeti sorgulamamız gerekiyor. İllegal bir eylemle Valilik önüne kadar gelip Valiliğin önünde yok adamsın yok değilsin tarzı söylemler hoş değil. Bir makamı temsil eden bir insan var orada, bizim bakış açımızda makamlar çok kuvvetlidir ve bu makamların zarar görmesi çok yanlış bir şeydir. Eğer bir müdahale olacaksa ikinci gün Valiliğin önünde böyle bir müdahale olması gerekiyordu.
“BÜROKRATLARIN VE VALİNİN KENDİNİ SORGULAMASI GEREKİYOR”
Bu noktada oradaki bürokratların da, Valinin de kendini sorgulaması gerekmekte diye düşünüyorum. Sayın Valinin bir an önce ilimizin marka değeri ile alakalı çalışması lazım. İlimizi böyle bir gündemle meşgul ettiği için, provokasyona neden olduğu için bence İl Milli Eğitim Müdürüne soruşturmayı çoktan açıp işi farklı yerlere getirmesi gerektiği kanaatindeyim.
“MUHARREM İNCE’NİN SEBAHAT TUNCEL’DEN NE FARKI KALDI”
Şimdi gelmiş Muharrem İnce polisi tehdit ediyor. Sebahat Tuncel’i de biliyorsunuz HDP Milletvekili gitti polise tokat attı. Şimdi Muharrem İnce’nin ondan ne farkı kaldı ki? Cumhuriyeti böyle mi savunacağız. Güneydoğu’ya gittiğiniz zaman adamların yaptıklarını görüyorsunuz, Ülke sevdası gibi bir amaçları gayeleri yok, mantar gibi batı illerinde bunların açılmasına göz yuman zaten hükümetin bizzat kendisiydi. Şimdi o süreçte gidiyorsun emniyet amirine tokat atıyorsun, dönüyorsun bu tarafta Cumhuriyeti savunduğunu söyleyen Muharrem İnce’nin gelip Türk polisini tehdit ettiğini görüyorsun. Bu bir aymazlıktır. Bu noktada ben polisin hedef gözettiğini düşünmüyorum. Öyle bir durum söz konusu olsaydı daha önce de basınımız defalarca kez bu biber gazlarından nasibini alırdı, bizler de bir çok toplumsal eylemde polisle karşı karşıya geldik ve hepsinde ciddi anlamda bir sağduyuda bulundular.
“BOLU BÖYLE ŞEYLERE ALIŞKIN DEĞİL”
Bu süreç bir şekilde provoke edildi. Nihayetinde Bolu böyle şeylere alışkın bir şehir değil. Daha önce de sizlere beyan ettim. İki tane canlı bombanın Bolu’da çıkma ihtimalini hangimiz düşünebilirdik ki. Ama bakıyorsunuz bugün canlı bombalar Bolu’nun gündemi, bakıyorsunuz bugün çocuk istismarları Bolu’nun gündemi. Bunlar yetmezmiş gibi bakıyorsunuz bir gündemin meşguliyeti söz konusu. Şimdi şu akla geliyor. Gündem bu kadar meşgul edildi peki arka planda ne vardı. Yani aslında oralara bizler dikkat çekerken Bolu’daki diğer sıkıntılarla alakalı ne oldu ne bitti? Kaldı ki orada hükümetin de bir provokasyonu vardı ve Emniyet bu provokasyonu da engelledi. İl Milli Eğitim Müdürlüğüne AKP tarafından bir ziyaretin gerçekleştirildiğini beyan ettiler. O ziyaretin Emniyet aracılığı ile engellendiği söylendi.
Bu noktada herkes işini bilecek. Kişi kendinden bilir işi demiş atalarımız. Yani bir Milletvekili olsan, bir siyasi parti lideri olsan bunları söyleyebilirsin. Bunlar söylenecek şeyler değil lakin o zaman söyleyebilirsin. Ama sen şuan adı üstünde Milli Eğitim Müdürüsün. Eğer çok marş meraklısıysan, Bolu’yu güzel yerlere taşı, biz sana hep birlikte koro halinde marş yazarız da marş söyleriz de.”
