Unun, şekerin ve şerbetin kokusu hâlâ burnunun direğini sızlatıyor Hakgül Tatlıları’nın sahibi Müslüm Kurt’un. O yaşta külhan başında ısınan eller, yıllar sonra Bolu’nun en çok konuşulan tatlı tezgâhlarından birinin temelini atıyordu.
Hamur açmak, şerbeti doğru kıvamda tutturmak, baklavayı çıtır çıtır yapmak… Çocuk yaşta öğrenilen bu incelikler, onun için bir oyundan çok daha fazlasıydı. Bu meslek, küçük yaşta başlayan bir hayat yolculuğuna dönüştü.
12 yaşında fırına giren bir çocuğun hikâyesi
Müslüm Kurt, henüz 12 yaşındayken tatlı imalathanesinde çalışmaya başladı. Parmak uçlarında hamur açmayı, şerbetin dilini, ateşin dengesini öğrendi. O günlerde başlayan ustalık, yıllar içinde bir hayale dönüştü.
25 yaşında Bolu’ya gelen cesaret
25 yaşına gelmeden önce yolu Bolu’ya düştü. Serin dağları, sakin yapısı ve insanıyla Bolu ona adeta göz kırptı. İlk dükkânını burada açtı. İçeri giren müşterilerin söylediği cümle ise hep aynıydı:
“Bu baklava çıtır çıtır, şerbeti damarda dolaşıyor.”
O dönem Bolu’da bu anlayışta, bu ölçekte bir tatlı işletmesi bulunmuyordu. Hakgül Tatlıları, Antep’ten gelen ustalık kültürünü Bolu’ya taşıyan öncü işletmelerden biri oldu.
Kalıcı Konutlar’da ikinci şube, aynı kalite
Artan ilgiyle birlikte Hakgül Tatlıları’nın ikinci şubesi Kalıcı Konutlar’da açıldı. Burada yalnızca baklava değil; künefe, katmer, kadayıf ve waffle çeşitleriyle de hizmet verilmeye başlandı.
Ancak değişmeyen tek şey vardı: Kaliteden asla taviz vermemek.
Tezgâhta bir zincir: Hammadde her şeydir
“Ceviz yağlı mı, fıstık taze mi, şerbet ince mi?”
Müslüm Kurt’a göre tatlı bir zincirdir; bir halka koparsa lezzet de kopar.
Bu nedenle Hakgül Tatlıları’nda kullanılan tüm hammaddeler doğrudan Antep’ten temin ediliyor. Ustalıkla birlikte malzemenin de konuştuğu bu tezgâhta, iş asla şansa bırakılmıyor.
Hakgül tezgâhında lezzet şöleni
Hakgül Tatlıları’nda bugün; klasik baklavadan şöbiyete, midye baklavadan fıstıklı özel baklavaya, özel cevizli, havuç dilimi, sarma, yeşil midye, cimcik ve dürüm gibi birçok özel baklava çeşidi bulunuyor.
Her ürün, ustasının elinden çıktığı gibi vitrindeki yerini alıyor.
Bolu halkıyla kurulan gönül bağı
“Bolu halkı bizi çok sevdi, biz de Bolu halkını çok sevdik.”
Bu sevginin temelinde yalnızca tatlı değil; ikram kültürü, samimiyet ve sıcakkanlılık yatıyor.
Antep’ten gelen bu kültür, Hakgül Tatlıları’nda sadece bir satış anlayışı değil; misafirperverliğin doğal bir parçası olarak yaşatılıyor. İkramla başlayan bu bağ, zamanla güçlü bir güvene dönüştü.
Bugün tezgâhın arkasında 35 yaşında bir usta
Bugün Müslüm Kurt 35 yaşında. Hakgül Tatlıları’nın tezgâhının arkasında dururken, zaman zaman 12 yaşındaki hâline dönüp şunu söylüyor:
“Bak, dediklerin oldu.”
Tatlı onun hayali.
Ama hayatta asıl çıtır olan şeyin, aşkla çalışmak olduğunu da özellikle vurguluyor.
