Hamza Canbaş

Hamza Canbaş

Tüm yazıları

CİNCİ HOCA AJAN MI?

22 Eylül 2020

BENİM oldum olası bu tarikatlara hiç içim ısınmadı. Onlara hep kuşkulu gözlerle baktım.

Bunun sebebi ise ciddi bir dini eğitim almış olmamın katkısı vardır elbette ki. Zira dindar ile dinciyi şak diye gözünden anlarım. Dini bilen birisi olarak da, din adına şarlatanlık yapanlara asla prim vermem, verenlere de çok kızarım.  Ve de zalimlerin dini nasıl alet ettiklerini bilirim.

Ancak, son zamanlarda da, bazı şeyh, şıh gibi zatların yaptıklarını eleştirmek adına pek çok kişi ileri geri konuşmaya başladı. Bu şarlatan şeyhleri ve de şıhları eleştirmek yerine, onlar üzerinden dine yapılan saldırıların boyutu da, gerçek dindarları yaralamaya, yüreklerini incitmeye başladı.

Sahte şeyhlerin yaptıklarını, onların yaşantılarını din zannedip, dine saldırmak cahilliğin göstergesidir. Hayatı boyunca din adına iki satır okumamış insanların, ya da kulaktan dolma bilgilerinin “din bilgisi” için yeterli olduğunu düşünenlerin en büyük yanılgısı, ortaya kendilerini “Din Adamı” diye atanlara bakıp bütün dindarları aynı kefeye koyup yargılamasıdır.

İş öyle noktaya getirildi ki, Ak Partiler dindar, CHP’liler ve diğerleri dinsiz. Akpartili birisi yasa dışı bir eylem de bulunsa, “dindar” kimliğine bağlanıyor ve hemen dine saldırıya geçiliyor. Zira tersi bir durumda da CHP’li birisi yasa dışı bir eylemde bulunsa sebebi onun “dinsizliğine” bağlanıyor.

CİNCİ HOCA HİKÂYESİ

Gelelim, önce gazetelere, oradan da sosyal medyaya düşen Cinci Hoca hikâyesine.

Bu konu bana, 28 Şubat öncesi, Aczimendi Lideri Müslüm Gündüz ile Fadime Şahin’in basılması olayını anımsattı. Yeni nesil arkadaşlar Aczimendi Lideri Müslüm Gündüz’ü ve onun tarikatını tanımazlar. Onlar için kısaca bahsedelim, Bugün de zaman zaman basına yansıyan Müslüm Gündüz isimli şahıs, Elazığı bölgesinde bir dergâh kurar. Kendisine inanan bazı müritleri ile ellerinde kocaman kocaman sopalarla Ankara’ya gelir, uzun saçları, uzun sakalları, başlarında sarık, sırtlarında cübbeleri ile Kızılay meydanında şeyhlerinin çaldığı def eşliğinde başlarını rock müzik dinleyen gençler gibi sallarlar ve zikir yaptıklarını sanırlardı. Bu eylemin Ankara’da Kızılay, İstanbul’da Taksim meydanında yapılması adeta devlete meydana okuma ritüeline dönüşürdü. Onların bu ayinleri, ülkenin Laik ve Atatürkçü kesimini kızdırır, iktidardaki hükümetin bunlara bir yaptırım uygulamamasından şikâyet edilirdi. Sonunda da iktidar ile Aczimendilerin sanki iç içe yaşadıkları algısı oluştu. Aczimendilerin yaşantısı sanki dini bir yaşantı gibi düşünülmeye başlandı. Sonrasında da Aczimendi Lideri kendisinden bir hayli küçük, başı kapalı genç ve güzel bir kız ile basılmasıyla film koptu. Sonradan anlaşıldı ki, bunların hepsi iktidarı devirmek için planlı bir şekilde yapılan senaryonun sahnelenmesi olduğu ortaya çıktı.

Bu cinci hocadan önce, zaman zaman Aczimendiler ve Müslüm gündüz ısıtılıp ısıtılıp sahneye  konuldu ancak eskisi kadar halk rağbet etmeyince yeniden tarihin tozlu raflarına gönderildiler. Sonrasında da diğer tarikat liderleri sahneye sürüldü. Sanki o tarikat şeyhleri dinin kendisiymiş gibi gösterilmeye başlandı. En son da Cinci hoca hikâyesi ile senaryonun ilk bölümü tamamlandı.

Kesinlikle şu bilinmelidir ki, Din; basında, son zamanlarda yer alan Cinci Hoca’yı ve onun gibileri reddeder. Onun yaptığını lanetler. Yine İslam dini, cinci hocadan şifa bekleyenleri de reddeder. Onları da lanetler.

Şu konu da çok iyi bilinmelidir ki; eğer siz gerçekten dini okuyup öğrenmek istiyorsanız, “Kur’an Türkçe değil, biz bir şey anlamıyoruz” safsafatasından kurtulmanız gerekiyor. Sosyal Medya’dan “Diyanet 23 dilde Kur’an bastırdı, içinde hiç Türkçe” yok yaygarasından da kurtulmanız gerekiyor. Bugün pek çok kitapevinde Türkçe ilmihal, Türkçe tefsirler satılmaktadır. Atatürk’ün bizzat yazdırdığı Elmalı Hamdi Tefsirini okumanızı tavsiye ederim. Dini öğrenmez iseniz, daha çok tarikat liderinin önüne yatarsınız bilin istedim.

2 yorum yapılmış

  • Sabiha sertçe22 Eylül 2020 - 15:38
    Kardeşim çok güzel anlatmışsın kalemine sağlık
  • İbrahim Atalay 6 Ekim 2020 - 10:30
    Abi o kadar güzel anlatmışsın ki, olayları yerli yerinde aklına, kalemine (bilgisayarına) sağlık...

Yorum yazın

Yorum yazarak, yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan gazetemiz ve sitemiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.