Hamza Canbaş

Hamza Canbaş

Tüm yazıları

Hamza Canbaş yazdı

Hamza Canbaş yazdı
14 Ocak 2020
Deli Edip ve Tellak ADI Edip. Nam-ı diğer Deli Edip. Yaşı 40 ve yukarı olanlar hatırlayacaklardır. Bolu’da bir zamanlar Delip Edip isminde kendine münhasır bir şahsiyet yaşardı. Yayvan bir sepeti vardı. Onu koluna takar, yere basmaktan korkar bir yürüyüşü olurdu. Onu karşıdan gelirken görenler mutlak surette bir de arkasından bakardı. Herkes sepetinde ne olduğunu merak ederdi. Sepetin içinde bir fırından verilen taze ekmek, bakkaldan verilen birkaç gram zeytin ve peynirin yanı sıra, mevsimine göre domates ve salatalık olurdu. Ama illaki o sepette olmazsa olmaz, bir İngilizce sözlük ve birkaç küçük defter, kalem, sarı hamur kâğıtlar vardı. Zira kendisinin yedi tane yabancı dil bildiği ve bazı gençlerle belirli mekânlarda buluşup dersler verdiği bilinirdi. Beyaz uzun saçları ve kirli elbiseleri ile esasında biz kendisinden korkardık ve o da bizim korktuğumuzu anlar, yüzüne bir tebessüm kondurur ve hafifçe başını öne eğerek müthiş bir selam verirdi ki, o an boynuna sarılmak isterdik. Esasında Türk Silahlı Kuvvetlerinin çok önemli bir pilotu olduğu söylenirdi. Anlatılan o ki, Kore savaşında kullandığı savaş jetinden neden bomba atmadığı kendisine sorulduğunda, “Bu insanların ne suçu var da ben onları öldüreceğim” dediği için ordudan ihraç edildiği hep söylendi. Yani bizim çocukluğumuzun Deli Edip amcası aslında bir savaş pilotuymuş. Peki, Tellakların Deli Edip ile ne ilgisi var? Çok sevdiğim bir abi var, Hemen hemen herkes tanır kendisini, Siyasetin içindedir. Onunla havadan sudan konuşurken, “abi ne var ne yok” dedim. O, anlattı. Edip ile tellak hikayesini. Bundan sonrasını ondan dinleyelim. “Ben 1980’li yılların başında Bolu’ya tayin oldum. İlk kez Bolu’yu tayinim çıkınca duydum Bolu’nun ismini. Birkaç yıl kalır sonra da tayinimi İstanbul ya da Ankara’ya aldırırım diyordum. Yani kalıcı değildim Bolu’da.  Öğle araları ve ya akşam saatleri şehri tanımaya çalışırken Edip’i görürdüm hep, dikkatimi çekerdi. Kılığı kıyafeti, sürekli düşünceli yürüyüşünü hep merak ederdim. Bir gün onu bir adamla konuşurken gördüm. Hararetli konuşuyorlardı. O dönem iktidarda, Ara rejim hükümeti vardı. Onun da başında Bülent Ulusu vardı. Edip’in karşısında ki adam, Edip’e dedi ki, “Ne düşünüyorsun bu günkü siyaset hakkında” diye sordu. Herkesin Deli Edip dediği adama, “Hamam aynı, tas aynı. Sadece Tellak değişti” deyince şapka kafamdan gitti. Ulan dedim, bu memleketin delisi bile bu kadar güzel siyasi analiz yapıyorsa burada kalınır. Deli Edip o gün ne dediyse bu günde aynı. Tellak aynı olduktan sonra.” Eeee, şimdi, Edip amca’nın ruhuna bir fatiha okunmaz mı? El Fatiha o zaman.

Yorum yazın

Yorum yazarak, yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan gazetemiz ve sitemiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.