ÖNCE kimin getirdiği tartışıldı.
Başkan Tanju Özcan mı getiriyor, Fatih Metin mi getiriyor?
Önemli değil kimin getirdiği, Kaç para alıyor, parayı kim veriyor. Umarım halkın cebinden çıkmaz.
Ancak benim itirazım jüri üyelerine.
Basına sızdırılan bilgilere göre, BESOB Başkanı Tahir Gayret, TSO Başkanı Türker Ateş, TSO Meclis Başkanı Halit Ergül, Lokantacılar Odası Başkanı Murat Abak ve bizim arkadaşımız Mustafa Cop...
JÜRİ ÜYELİĞİ CİDDİ BİR İŞTİR VE SİZİN, SEÇİCİ OLDUĞUNUZ KONUDA BİLGİNİZİ, KÜLTÜRÜNÜZÜ VE SOSYOLOJİNİZİ ORTAYA KOYAR. VE AYNI ZAMANDA YAŞADIĞINIZ COĞRAFYAYA KARŞI DA NE KADAR SORUMLU OLDUĞUNUZUN BİR GÖSTERGESİDİR. YANİ JÜRİ ÜYELİĞİ, AHBAP ÇAVUŞ İLİŞKİLERİ İLE YÜRÜTÜLECEK BİR KONU DEĞİLDİR. BU YÜZDEN JÜRİ SEÇİMLERİ DÜNYA’NIN HER YERİNDE, YARIŞMANIN BİZZAT KENDİSİ KADAR ÖNEMLİDİR.
Gelelim Masterchef Bolu Jürisine;
Benim bir Bolulu olarak bazı jüri üyelerine itirazım var arkadaş.
Bir kere Jüri’de bizzat Belediye Başkanımız Sayın Tanju Özcan’ın olması gerekir. Ki Bolu hakkında, Bolu’nun mutfağı hakkında orada birkaç söz söyleme fırsatı olsun. Bu konuyu bilmeye bilir, ancak danışmanı olan arkadaşlar kendisine önceden bir dosya hazırlayıp verebilirler. Bu bir fırsattır.
İkincisi, Lokantacılar Odası Başkanı Sayın Murat Abak’ ın olması doğaldır. Olması gerekir. Bolu’nun yöresel yemekleri hakkında birkaç söyleyecek sözü vardır. BTSO Meclis Başkanımız Halit Ergül’ün Turizmci olarak olması normaldir. Çünkü yemek kültürü Turizm ile birlikte paralel yürür.
Ancaaaak, BESOP Başkanı Tahir Gayret, TSO Başkanı Türker Ateş ve bizim arkadaşımız olan Mustafa Cop’un jüride ne işi olduğunu anlamadım.
Bu dostlarım, kendi konularıyla ilgili bir yarışmada jüri üyeliği yapabilirler. Ben bugüne kadar bu kişilerin yemekle ilgili hiçbir faaliyetlerini görmedim. Belki evde eşlerine yardım olsun diye salata yapmış olabilirler. Ben bu arkadaşların biberiye gördüklerini, zencefil tadının ne olduğunu bildiklerini sanmıyorum, Pazardan ‘pazı al gel’ desen apışıp kalacaklarını tahmin ediyorum. Bu jüri üyeleri, elimize geçene fırsatı batırırlar.
Oysa Bizim Bolu’da yemekle ilgili okullarımız var, bu okullarda hocalarımız var. Bütün Türkiye’ye aşçı yetiştiren Aşçılık Yüksek Okulumuz var. Bu Yüksek Okulun hocaları var. Dünyaca ünlü Bolulu aşçılarımız var. Saddam Hüseyin’in aşçısı Bolu’da yaşıyor; o var. Devlet Başkanlığı sarayında Beştepe’de Bolulu aşçımız var: ama onlardan hiç birisi jüride yoklar. Çünkü onlar yemekten anlamazlar.
Yahu, değil yemek kitabı yazmak, yemekle ilgili ansiklopedi hazırlayan Yurdaer Kalaycı var, Yurdaer abi, yıllardır kendi otelinde binlerce yemeği kendi eliyle yapıp tarifler hazırlayan kişidir. İzleyicinin karşısına bu şekilde bir jüri çıkartarak, hem TV başındaki insanlarla dalga geçiyorsunuz, hem de 80 yaşındaki Yurdaer Kalaycı abiye ayıp ediyorsunuz. Yurdaer abinin oturmadığı jüri koltuğuna oturmak basit tabirle ukalalıktır.
Son olarak, Aşçıları ile ünlü Bolu diyorsunuz ancak jüri koltuğunda bir tane aşçınız yok.