Bir enterasan işler

Bir enterasan işler
4 Eylül 2016
Bolu’da son günlerde çok çok enteresan şeyler yaşanıyor. Bir yerden düğmeye basılmış gibi Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz ile ilgili karalama ve yıpratma kampanyası yürütülüyor. Ülkenin 15 Temmuz gecesinde yaşadığı hain darbe girişimlerinden sonra bir furya başladı! Bazıları nefret ettiği, geçmişten husumeti olduğu insanlarla ilgili durumu ve hassasiyeti fırsat bilip, FETÖ’yü kullanarak kirli hesaplaşmalara başladılar. Alaaddin Yılmaz, Nurettin Doğanay gibi isimler Bolu’da bu zihniyete sahip aslında herkesin yakından bildiği bazı isimler tarafından perde arkası oyunlarla vurulmaya çalışılıyor. Bu odaklar bir takım ayak oyunları ile geçmişten gelen bazı “nostaljik haberler”le bazı isimleri FETÖ/PDY gibi hain bir örgütle bağlantılandırmak için acaip bir gayret içindeler! Acaba ne yapmaya çalışıyorlar gibi basit bir sorunun cevabını vermek de kamuoyundaki gelişmeleri takip eden biri için aslında çok basit gibi gözüküyor. Yıllardır hazırladıkları dosyaları fos çıkan, sürekli bel altı çalışmalarına, fitne üretmelerine rağmen “bükemedikleri eli” başka karanlık ve tehlikeli yöntemlerle yok etme hevesi olan “coşkun” hareketler sergileyenler var! Hatta FETÖ kapsamında içeriye alınan bazı isimlere destek verip, sonra çark edenler var şehrimizde! Hatta tetikçilik yaptırdıkları bazı basın organlarıyla ortalığı bulandırmak için de canhıraş savaşan odaklar da var tabii ki! Son günlerde bu savaş iyice kızıştı. Kafalarda çok soru işareti var. Mesela Bolparsan olayı. Çok ilginç noktalar var bu işte! Aydınlatılması gereken çok soru var! Bazı kalemşörler harekete geçmiş, yazıp, çizip oynuyorlar, “mal bulmuş mağribi” misali. Biz de bunları görünce bakalım neler oluyor dedik. Kamuoyunu aydınlatmak için bazı sorulara cevap aradık. NİYE BOLPARSAN ? Bolparsan Şirketi’ne 2 Eylül 2016 tarihinde bir polis ekibi gidiyor. Bu şirkete giderken de basın aranıyor ve haber veriliyor! Şimdi dikkat; aynı gün polis 95 ev, iş ve araçta arama yapıyor! Bolu Emniyet görevlileri tarafından 31 kişi hakkında gözaltı kararı alınıyor ve 29 kişi gözaltına alınıyor! Bunların hiçbiri basına yansımıyor. Sadece Bolparsan’a giderken basına haber veriliyor! Polis şirket gidince Bolparsan’ın eski genel müdürü ile ilgili sorular soruyor şirket yetkililerine. Sonra “Şirketin eski genel müdürü gözaltına alınacaksa evinden alınması gerekirken” ne hikmetse şirkete çağırılıyor. Ve sonuç ne? Şirketle ilişiği kesilmiş Bolparsanın eski genel müdürü evinden alınması gerekirken şirkette Şirkette gözaltına alınıyor. Polisler şirketi aramıyor, sadede eski genel müdürün özel odası olup olmadığını soruyorlar, şirkette arama yapmıyorlar. Şirkete dair sorgulama yapmıyorlar, şirketin hiç bir evrakına, dosyasına bakmıyorlar, hiçbir belge almıyorlar, bilgisayar vb hiçbir şeye el koymuyorlar. Yani olayın aslında şirketle ilgisi yok! Eski genel müdür Nazmi Uysal ile ilgili bir durum var ve bunun ne olduğu zaten poliste ortaya çıkacaktır. Orası artık poliste ve adalette. Ancak bizim derdimiz kafamızda bu konuda çok soru var! Asıl sorun durum böyleyken olay niye kamuoyuna farklı yansıtılıyor? Olay niye “BOLPARSAN’a FETÖ/PDY BASKINI” diye sunuluyor? Haber şehrimizdeki basın organlarında da çıkıyor ve Belediye Başkanı Yılmaz işin içine iddialarla çekilmeye çalışılıyor. Ulusal basında ise şirketteki hisselerini 8 yıl önce devretmiş eski Ak Parti milletvekilinin şirketine baskın yapılmış gibi yansıyor haberler. Sorgulanması gereken ilginç detaylar var bu işte. Kamuoyunun merakla beklediği cevaplanması gereken çok soru var. Olayda gözaltına alınan şirketin eski genel müdürü zanlı ise ya da suçlu ise onunla ilgili bir durum varsa şirketi işin içine çekmek için niye özel çaba harcanıyor? Başka özel amaçlı bir görev mi icra edilmeye çalışılıyor? Kim kullanmaya çalışıyor bazı şeyleri? Bir suçlu aranıyorsa, gözaltına alınacak bir isim varsa niye bu şirket ortaya atılıyor? 20 yıldır çalışan yaklaşık 300 insana ekmek kapısı olan bir ticari kuruluş üzerinde ne oyunlar kuruluyor? Niye eski ve mevcut politikacılar işin içine sokuluyor? Mesela eski milletvekili Mehmet Güner niye ulusal kamuoyuna farklı gösterilmeye çalışılarak, itibarsızlaştırma operasyonuna kurban edilmeye çalışılıyor? Amaç ne? Kim neden itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor? Niye bu milletvekilinin adı karıştırılıyor? Ne yapılmak isteniyor? Bu ismin ortaya atılmasının anlamı ne? Niye bu yola başvuruluyor? Amaç suçlu yakalamak mı yoksa şirketi suçlu ilan etmeye çalışmak mı? Şirketi zan altında bırakma gayretinin ana amacı ne? Şirket ortaklarına mı gözdağı verilmek isteniyor? Bu yapıların şirket ortakları ile derdi, hesaplaşması ne? Bu ayak oyunlarının altındaki gerçek neden ne? Hain örgütün adı kullanılarak Şirkete ticari zarar mı verilmek isteniyor? Niye şirket hain yapılarla ilişkilendirilmeye çalışılıyor? Bu oyunun nasıl tutacağını düşünüyorlar? Gerçeklerin çok kısa sürede çıkacağı ortada iken niye böyle geçici kirli oyunlara başvuruyorlar? O GÜN NELER OLDU ? O gün Bolu Emniyet görevlileri tarafından 31 kişi hakkında gözaltı kararı alınıyor, 29 kişi gözaltına alınıyor. Emniyet ekipleri 95 ev, iş ve araçta arama yapıyor. Peki nasıl oluyor da sadece Bolparsan’a gidilirken basın özellikle çağırılıyor? Madem Bolparsanın eski genel müdürü ile ilgili bir süreç, niye eski genel müdür evinden gözaltına alınması gerekirken şirkete çağırılıyor? Niye Şirkette gözaltına alınıyor? Niye böyle bir görüntü verilmesi isteniyor? Niye polisin şirkete gelişi şirkete yönelikmiş gibi yansıtılıyor? Kamuoyuna yansıtılan görüntülerle kime mesaj verilmeye çalışılıyor? Gerçek ortada iken “çamur at izi kalsın” türünden bir algı mı oluşturulmaya çalışılıyor? PERDE ARKASINDA KİM SUFLE VERİYOR? Ortaklar arasında artık olmayan 2008 yılında Bolparsan’daki hisselerini devreden Mehmet Güner olaya dahil edilmesi ya da bu bilginin paylaşılmasını isteyenler kimler? 14 tane ortağı olan şirkette, Alaaddin Yılmaz’ın ‘cazip’ isminden yararlanılarak ortalığı bulandırmak mı ana amaç? Araya onu sokuşturmaya çalışılarak böyle dedikodularla Yılmaz’a mı zarar vermek mi hedefleri? Kimin işine yarayacak bu tarz oyunlar? Kim kazançlı çıkacağını düşünüyor acaba bu işten? Bir zanlı ile ilgili bir olayı başka yerlere çekmek, ticari kuruluşlar üzerinden politika yapmak kimin, kimlerin talimatı olabilir? Buna kimin hakkı var? Ya da böyle bir hakkı kim kullanmaya çalışıyor? Biz polisimizin görevini yapmaya çalıştığını biliyoruz. 15 Temmuz’dan buyana yaptıklarını da alkışlıyoruz. Merak ettiğimiz sadece bu sürece niye başkalarının dahil olmaya çalıştığı ve bunların gerçek sebebini bulmaya çalışmak. Sapla saman neden karıştırılıyor onu bulmak. Perde arkasında kimler var? KİM BU PROVAKATÖRLER? KİM BU FIRSATÇILAR ? Çok soru var aslında. Belki bazılarının cevabını da biliyoruz. Hani Başbakan Binali Yıldırım demişti ya; "Durumdan vazife çıkaran provokatörlere fırsat vermemeliyiz. Bu işlere yeltenenlere gereken cevabı vermeliyiz” durum da tam da bu aslında! "Durumdan vazife çıkaranlar…" İşte en tehlikelisi bunlar. Yani Başbakanın işaret ettiği bu kesimden Bolu’da da bol miktarda var. Son dönemlerde bu daha net gözüküyor. İşin içine Belediye Başkanını, eski politikacıları, ticari kuruluşları, bu kuruluşların ortaklarını katmaya çalışıyorlar! Hain terör örgütü üzerinden tehlikeli hesaplaşmaya giriyorlar Başkanla. Sağduyulu insanlar soruyor; “kardeşim neyin kavgası bu” diye? Sahi biz de merak ediyoruz neyin kavgası bu? Ortalığı bulandırmaya çalışarak elinize geçecek ne? Ne bu kadar rahatsız etti sizi? Neden bu kadar korkuyorsunuz da ortalığı bulandırarak hedef saptırmaya çalışıyorsunuz? Sapla samanı karıştırınca gerçekler ortadan kalkacak mı sanıyorsunuz? Aslı astarı olmayan dedikodular, farklı yansıtılmaya çalışılan adli olaylar, nostaljik karelerle mi yıpratacaksınız birilerini? Bu ülkenin Başbakanı, Cumhurbaşkanı bazı şeyleri açık açık söylemişken, milat tarihlerini açıklamışken, siz kendinizi onların üzerinde mi görüyorsunuz ki bu işlerle uğraşıyorsunuz? Buna hakkınız var mı? Bu şehre ve bu partiye en büyük zararı verdiğinizi göremiyor musunuz? Hatta kendinize çok zarar verdiğinizin farkında mısınız? Herkesin milat tarihinden önce bu yapılarla çok fazla ilişkisinin çıkabileceğini mutlaka biliyorsunuz da; sizin de ilginç paylaşımlarınızın da döküleceğinden mi korkuyorsunuz? Çok korktuğunuz için mi panik olup bu yollara başvuruyorsunuz? Şimdi ben yaparsam, hızlı davranırsam hedefi değiştiririm mi diyorsunuz? Nasıl bir hırs ki bu aklınızın önüne geçiyor? Aslında çok soru var da sorulacak ya da söylenecek çok şey… Sorularımızı sorduk takdiri kamuoyuna bırakıyoruz artık. Biz takip etmeye devam edeceğiz.

Yorum yazın

Yorum yazarak, yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan gazetemiz ve sitemiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.