İşte Belediye Meclis Üyesi Selami Konyalıoğlu'nun çok konuşılacak röportajı...
Caner Güngör : Selami bey Bolu Belediye Meclisi üyeliğiniz hayırlı olsun öncelikle,peki ne bekliyordunuz,ne buldunuz?
Selami Konyalıoğlu : Teşekkür ederim,öncelikle doğup büyüdüğüm şehrime faydalı işler yapmama vesile olan şehrimin kadirşinas insanlarına beni bu göreve layık gördükleri için minnettarım.
Ben burada Boluyu çok daha ileriye götüreceğimiz çalışmalara imza atacağımızı beklerken büyük bir sessizlik ve şehrin devasa sorunlarının halı altına süpürüldüğü bir ortam buldum…
Caner Güngör : Meclis toplantılarını izlediğimizde şehrin çok sayıda problemini yapıcı ve kurumsal kimliğe saygılı bir şekilde ifade ettiğinizi ve çözüm önerileri sunduğunuzu görüyorum,peki umutlumusunuz sorunların giderileceğinden?
Selami Konyalıoğlu : Maalesef umutlu değilim, nedenine gelecek olursak;
Şehrimizin en önemli sorunlu Depreme karşı güvenli bir şehir inşa etmek olmasına ve bunu mecliste çözüm önerilerimle birlikte detaylıca anlatmama rağmen,yönetim erkinde bu konuda yaprak kımıldamıyor.
İkinci en önemli problemimiz ulaşım olmasına rağmen yine yönetim erkinden ve Chp’li konunun profesyoneli arkadaşlardan en ufak bir çözüm önerisi yok.
Yine şehrin her yeri bir nevi park keşmekeşine dönmüş olmasına ve acilen Gülezler konağı karşısına büyük bir otopark yapılmasını teklif etmeme rağmen bu konuda da yönetim erkinde ne bir gayret ne de bir istek göremedim.
Arda Güler Bolunun evladı, şehre davet edelim, bağrımıza basalım diyorum, bir meclis üyesi çıkıp kendini ispatlaması lazım, daha erken diyor.
Askeri lojmanları kahraman ordumuza layık bir yere taşıyalım, valiliğin yanındaki bankamatikleri 5-6 metre geriye taşıyalım, şehrimizin umumi tuvaletlerini AVM kalitesine yükseltelim diyorum, iki tane meclis üyesi kendi alanlarıyla ilgili içleri içlerini yemesine rağmen, yönetim erkinden çekincelerinden dolayı en ufak çözüm önerisi sunamadıkları için kalkıp gündemimiz bu değil Selami bey bunları dilek ve temennilerde sunsun diyorlar.
Hatta tüm meclis toplantılarını izlediğinizde görebilirsiniz ki herkes genelde aynı yerde oturduğu halde 2 tane meclis üyesi arkadaş ki bu arkadaşların iki görevi var, birincisi meclis öncesi kendi partilerinin grup toplantısında kendilerine ezberletilen toplantı anında sayın başkana sözde gollük pas vermek, bir diğeri de benim konuşmalarım sırasında lafa girerek beni provake edip sözde insicamımı bozmak olan arkadaşların bu görev için hemen benim yanıma konuşlanmalarını görüyorum. Yalnız bu arkadaşların bilmediği bir şey var, ben buralara pamuk yastıklarda uyuyarak gelmedim, sokaklardan geldim. Ayrıca son olarak şunu da hatırlatayım ki; Rusların çok sevdiğim bir atasözü var "Evin camdansa başka eve taş atma"
Caner Güngör : Son günlerde hem mecliste hem de sosyal medyada şehirdeki belediye arsaları ile rantı yüksek arazilere dikkat çekiyorsunuz, sebebi nedir?
Selami Konyalıoğlu : Bu çok can alıcı bir soru,teşekkür ederim. Mecliste gördüm ki Alaaddin abi zamanında yoğun gayretlerle belediyemize kazandırılan kıymetli arazilerin teker teker satılması gerçekten yüreğimi sızlatıyor.
2 sene önce satılan fidanlığın 1/4' ü ve Dağkentte 404 sosyal konut yapacağız dedikleri değerli arsanın satışı sıcaklığını korurken, Aktaş’da şu anki ticari değeri 150 milyon tl’den fazla olan ki ben orası için Aktaş ve Köroğlu mahallesi gençliğinin yararlanması için yüzme havuzu yapalım önerisini sunmama rağmen, 45 milyon TL’den satışı için ihaleye çıkartıldı ki buraya AVM yapıldığı takdirde hem yukarı çarşı hem cadde esnafı ile E-5 deki esnafımızın cirolarının en az yüzde 30-40 düşeceği belliyken…
Ayrıca fidanlığın yanındaki 20 dönüm muhteşem arsanın benim teklif ettiğim belediyemizin Bolu halkı için muhteşem bir ferahlığına sebep olacak termal aquapark yapılması yerine sadece bir kişiyi memnun edecek şekilde otel vb yapılması için 29 yıllığına kiralanma çalışmalarının sürmesi de vicdanımı yaralıyor…
Son olarak Gölköy sapağındaki muhteşem arazinin hissedarlarından herhangi birini ikna! ederek burada belediyenin hissedar olması yoluyla cins değişikliğine giderek akabinde bir dolar milyonerine otel yapması için çalışmalar yürütülmesi de kabul edebileceğim bir davranış değildir,
Bu arsa için sizin aracılığınızla İzzet Baysal Vakfi mütevelli heyetine ve çok değerli Ahmet Baysal amcamıza sesleniyorum,burayı ne olur vakfa kazandıralım,içinde spor,etkinlik alanları olan üniversite öğrenci köyüne hep beraber çevirelim ve geleceğimiz olan gençlerimizi burada muazzam bir ortamda yetiştirelim…
Caner Güngör : Son olarak şehrimiz son yıllarda ışıl ışıl oldu,yeni renkli Boluyu nasıl buluyorsunuz?
Selami Konyalıoğlu : Evet doğru diyorsunuz her yer gece boyunca rengarenk ışıklı hale getirildi. Bu genelde Türkiyenin bir çok yerinde göze çarpıyor. Nasıl makyajla bir çekime hazırlanıyorsa insanlar, bu şehirlerde de aynen böyle. Altyapı sorunlarını, yatırımsızlığı,sosyal geriliği kapatmak için ışıklandırma imdada yetişiyor. Kanal yolunda Sedaşın ücretsiz takacağı direkler yerine 350 lüks lamba direği dikerseniz,tabi ki deprem için güvenli evler yapmaya para bulamazsınız. Sonra sizin ışıklarınız ta Kıbrıs!’tan görülür…
