1999 yılında deprem nedeniyle tadilata alınan ve ödenek sorunu nedeniyle 7 yıl boyunca sürüncemede kalan ve 2006’da tamamlanan Hükümet Konağı’nda kestane kullanılmadı diye dava açıldı.
10 yıl önce yeniden restore edilerek aslına uygun şekilde hizmete açılan Bolu Hükümet Konağı’nın onarımında görev yapan şirket, merdiven ve kapı gibi ahşap bölgelerinde kestane yerine çam ağacı kullandığı gerekçesiyle mahkemelik oldu. Haber: Ebru EYVAZOĞLU Bolu’da restorasyonu 2006 yılında tamamlanan Tarihi Hükümet Konağının merdivenlerinde ve kapılarında kestane ağacı yerine çam ağacı kullanıldığı iddiasıyla açılan dava, Bolu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.“Kamu kurum ve kuruluşları ve tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçlamasıyla yargılanan şirket sorumlusu iki kardeş duruşmada ifade vererek, suçlamaların gerçeği yansıtmadığını söylediler. K.H. iddianamede yer alan bazı malzemelerin boyalı olarak getirilip takıldığı ve şartnamede yer alan kalitede kereste kullanılmadığı iddialarını reddederek, “Kamuoyunun gözü önünde bir iş yaptık. Binanın en üstüne hilal konulurken bile bir sürü tartışma yaşandı. İdarenin bilgisi ve onayı olmadan şartnameye aykırı bir malzeme kullanımı kesinlikle söz konusu değildir” dedi. Kardeşi K.H. de bu tadilattan sonra kendilerinin mağdur duruma düştüklerini söyleyerek, “Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde çalışmak için başvuruda bulunduğumuzda bile bu olay karşımıza çıktı. Olay nedeniyle asıl biz mağduriyet yaşıyoruz” diye konuştu. Hükümet Konağı’ndaki çalışmalarda kestane ağacı kullanılmadığını doğrulayan sanık avukatı da “Türkiye’de kestane ağacının bulunması ile ilgili bir sıkıntı var. Büyük çaplı da bir iş. Hemen bitirilmesi gereken de bir işti. Bu durum idareye bildirilmiş ve çam kerestesi ile iş yapılmış, karşılığında ücreti de buna göre tahsil edilmiştir. Yani hakediş bedeli de çam ağacına göre belirlenmiştir. Bazı malzemelerin boyalı olarak getirilip takıldığı iddialarına karşılık olarak da konağın bahçesinde kurulan atölyenin fotoğraflarını mahkemeye sunmak istiyoruz. Konağın bahçesinde kurulan atölye ile her şey orda göz önünde yapılmıştır” dedi. Kamu zararının tespiti için İl Özel İdaresine müzekkere yazılması için duruşma 20 Aralık 2016’ya ertelendi. HÜKÜMET KONAĞI TARİHÇESİ Bolu’da II. Mutasarrıflık Döneminin (1811-1864) ilk Mutasarrıfı olan Hüsrev Paşa Bolu’da bir hükümet konağı yaptırmaya karar vermiştir. Konağın arsası Debbağlar (Tabaklar)mahallesinde Çeribaşızade Ahmet Ağa’dan bin üç yüz kuruşa satın alınmıştır. İnşaatın başlamasından bir müddet sonra Hüsrev Paşa Osmanlı- Rus seferine katılmak üzere Bolu’dan ayrılmış, yarım kalan konağın inşaatına kâhyası İbrahim Paşa devam etmiş ve bina 1811 yılında tamamlanmıştır. Harem ve resmi daire kısımlarından oluşan binanın resmi daire olan kısmı üç katlıdır. Birinci katta onbeş oda, ikinci katta oniki oda, üçüncü katta bir sofa ile on oda bulunmaktaydı. Haremlik kısmı ise üç katlı olup, her katta dört oda mevcuttu. Konağın güzel bir bahçesi vardı. Günümüze kadar gelen giriş sütunları Roma devri kalıntılarına aittir. Konak, Derviş Hasan Paşa’dan sonra (1812 – 1813 ) Vali olan Abbas Paşa tarafından Hükümet adına 40 bin kuruşa Hüsrev ve İbrahim Paşa’lardan satın alınmıştır. Böylece Bolu resmi bir Hükümet Konağı’na sahip olmuştur. Hükümet Konağı 1926 yılında bir yangın geçirmiş, çatı katı tamamen yanmış ve 1932 yılında yeniden hizmete açılmıştır. Konağa en büyük darbeyi 1 Şubat 1944 depremi vurmuştur. Depremden sonra binanın bir katı alınmış, iki kat olarak tekrar hizmet vermeye başlamıştır. 1957 depremini de yaşayan konak, Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 09.01.1990 tarih ve 1006 sayılı kararı ile tescil edilerek koruma altına alınmıştır. 1998 yılında eski haline getirmek için tahliye edilen Hükümet Konağı, orijinaline uygun olarak restore edilmiş ve 2006 yılında tamamlanarak bugünkü halini almıştır.