Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerin ardından Bolu'dan Adıyaman'a giderek çalışmalara destek veren Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE) gönüllüleri, hüznü ve sevinci aynı anda yaşadı.
Depremin ardından Bolu'dan Adıyaman'a yola çıkan UMKE gönüllüsü 22 sağlıkçı, bölgede enkaz altından çok sayıda kişinin kurtarılmasına destek verdi.
Bölgede duygusal anlara şahitlik eden sağlık personeli, görev sürelerini tamamlayarak geri döndü.
Yaşadıkları hüzünlü ve mutlu anları akıllarından çıkaramayan sağlıkçılar, yaraların sarılması için yürütülen çalışmalarda da yer almak istiyor.
"İnsanların hayata tutunduğunu görmek bizi mutlu etti"
Acil tıp teknisyeni Levent Seyis, depremin ardından ekip arkadaşlarıyla hemen bölgeye hareket ettiklerini söyledi.
Seyis, Adıyaman'a ilk gittiklerinde yıkımın farkına varamadıklarını belirterek, "24 saat sonra olayın büyüklüğüne, şiddetine daha çok hakim olmaya başladık. Üzücü, acımasız tabloları 5'inci, 6'ncı günden sonra hissetmeye başladık çünkü o ana kadar üzülmeye fırsatımız yoktu. Ağlayıp yakınma, hayıflanma gibi bir lüksümüz yoktu. Bolu UMKE olarak 9'uncu günde 17 yaşındaki bir kardeşimizi hayata tutundurmak nasip oldu." şeklinde konuştu.
İnsanların hayata tutunduğunu görmenin kendilerini mutlu ettiğini dile getiren Seyis, 17 kişinin enkazdan sağ çıkarılmasına destek verdiklerini anlattı.
Seyis, o kadar yıkıntı, enkaz ve acının içinde bölgede birlik ve beraberlik tablosunun hakim olduğuna işaret ederek, "Bir bütünlük vardı. Biz düştüğümüzde de kalktığımızda da beraberiz. En mutlu olduğum duygular bunlardı." dedi.
Adıyaman'da 14 gün görev yaptıktan sonra istemeyerek de olsa Bolu'ya döndüklerini aktaran Seyis, "Orada ayaktaydım ama burada duygularıma hakim olamadım. Burada ilk yatağıma girdiğimde oradaki insanlar aklıma gelmeye başladı. Acılar, feryatlar, paylaşımlar, güzel duygular aklıma geldi." ifadesini kullandı.
"Duygularımızı bir tarafa bırakmak zorunda kaldık"
Paramedik Nilgün Sertoğlu da depremin büyüklüğü hakkında hiçbir fikir sahibi olmadan yola çıktıklarını söyledi.
Sertoğlu, bölgeye ulaştıklarında depremin yıkıcı etkisi karşısında adeta şoka uğradıklarını dile getirerek, "Üzülüyorsunuz bir taraftan ama sağlıkçı olmanın gereği de oradaki insanlara yardım etmek. Duygularımızı bir tarafa bırakmak zorunda kaldık çünkü orada duygusal olarak, zihinsel olarak zayıflarsak kimseye faydamız olmaz." diye konuştu.
Hüzünlü ve mutlu anları bir arada yaşadıklarına değinen Sertoğlu, şöyle devam etti:
"Halk bize çok yardım etmeye çalıştı. Kendileri depremzede olmasına rağmen sürekli gidip gelip 'Bir şeye ihtiyacınız var mı?', 'Size nasıl yardım edebiliriz?' diye sordular. Bunları görmek çok mutluluk vericiydi. Çocuklar bizi çok mutlu etti. Ellerine ne geçse alıp 'Abla siz de yiyin.' 'Siz de bizimle beraber paylaşın.' deyip bize gelen çok oldu. Oynamaya çalıştılar bizimle dertlerini anlatmaya çalıştılar. Çocuklarla geçirdiğimiz vakit bizim için paha biçilemez oldu."
Sertoğlu, depremin 70. saatinde enkazdan 22 yaşındaki genç bir kızın kurtarılmasının kendisini etkilediğini anlatarak, "İlayda, çok uzun süren bir çalışmadan sonra enkazdan çıkarıldı. Yaklaşık 12 saat kadar aynı enkazın başında bekledik. O gülerek çıkmıştı. 'İlayda hoş geldin.' dediğimde, 'Hoş bulduk, hoş bulduk, siz de hoş geldiniz.' diye karşılamıştı. O beni hem çok şaşırtmıştı hem de çok mutlu etmişti." şeklinde konuştu.
Adıyaman'da 18 gün kaldığını, hiç Bolu'ya dönmek istemediğini belirten Sertoğlu, "Sadece ben değil, hiç kimse dönmek istemedi. Tekrar gitmek, oraları görmek, oradaki halka yardımcı olmak, destek sağlamak için sıramızı bekliyoruz. İnşallah tekrar geri dönebilirsem bu benim için daha faydalı olacak ruhsal olarak da çünkü onların iyileşmiş, normal hayat şartlarına ulaşabilmiş hallerini görmek bize de iyi gelecektir." dedi.