Belçika'da uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadele etmek için özel eğitimli bal arıları kullanılmasının gündeme gelmesi, gelişmiş koku duyularıyla bilinen bal arılarının Covid tespitinde kullanılıp, kullanılamayacağı sorusunu akıllara getirdi. Çukurova Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kumova bal arılarının Covid-19'u tespiti konusunda "Tüm arılar haberleşme yapıyor. Ancak bunu besine karşı yapıyor. Kovanda belirli şekilde dans ederek, uzakta olan besini 'ara, bul, getir' şeklinde sinyalini veriyor. Covid- 19 konusunda özellikle bir test ve araştırma yapılması gerekiyor" dedi.
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Arıcılık Ünitesi Sorumlusu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ulviye Kumova, antenlerinde binlerce duyu hücreleri olan arıların kokuyu 2 kilometre öteden algıladığını belirterek, “Arılar duyu organları çok gelişmiş olan ve antenlerindeki hassas hücrelerle kokuya karşı duyarlılığıyla biliniyorlar. Arıların çiçeğe yönelmesi de bu duyu organlarıyla oluyor. Dolayısıyla arıları bir robot gibi yönlendirmek mümkün dedi.
Çukurova Üniversitesi’nde farklı alanlardaki çalışmaları ve üniteleriyle bölge tarımına katkı sağlayan Prof. Dr. Kumova, Belçika’da uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadele etmek için özel eğitimli bal arıları kullanılmasının gündeme gelmesi ve İtalya’da eğitimli köpeklerin yüz maskelerini koklayarak virüsün varlığını tespit edebildiğini açıklamaları üzerine, bal arılarının Covid- 19 tespitinde kullanılıp, kullanılamayacağı sorularını yanıtladı.
“Kokuyu 2 kilometreden algılayabiliyorlar”
Avrupa uyuşturucu trafiğinde transit liman haline gelen Belçika’nın uyuşturucu ile mücadele etmek için devreye sokulan bal arılarının 2 kilometre öteden kokuyu algılayabildiğini anlatan Prof. Dr. Ulviye Kumova, “Bal arıları duyu organları çok gelişmiş olan ve antenlerindeki hassas hücrelerle kokuya karşı duyarlılığıyla biliniyorlar. Arıların çiçeğe yönelmesi de bu duyu organlarıyla oluyor. Dolayısıyla arıları bir robot gibi yönlendirmek mümkün. Covid- 19 bir virüs, arılarda da virüslere bağlı hastalıklar var. Onların da çaresini ilaçla bulamayabiliyoruz. Virüsler herhangi bir şekilde ilaçla tedavi edilemeyen hastalıklar. Arılar, herhangi bir kimyasal maddeye karşı uzaktan tehlikeyi görüyorlar. Bitki üzerinde polen alırken, bir kalıntının kalması, arıyı öldürebiliyor ya da tüylerine yapışarak kovana getirdiği zaman diğer arılar temas ya da solunum yoluyla algıladıkları zaman belirli kitlede arının ölümüne neden oluyor. Tabi bununla birlikte arının kokuya ne kadar hassas olduğunu da görüyoruz” dedi.