İşte Gerede, Mengen, Yeniçağa, Dörtdivan, Seben, Kıbrıscık, Mudurnu, Göynük isimlerini nereden geliyor...
SEBEN
Bölgenin eski bir yerleşim alanı olduğu Solaklar, Muslar, Çeltikdere ve Yuva Köyleri çevresinde bulunan kaya evlerden anlaşılmaktadır. Bölge MÖ. 64 yılında Romalılar’ ın daha sonrada Bizanslılar’ ın eline geçmiştir. Bölgede gerçek uygarlık bundan sonra başlamış olup, günümüzde de bu devir kalıntılarına Kesenözü Köyü yakınındaki Pavli Kaplıcaları ile Çeltikdere Köyü civarında rastlanılmaktadır.
Bölge 1324 yılında Bolu’ nun fethiyle Osmanlı yönetimine geçmiştir. 1911 yılında şimdiki Keskinli mahallesinde Mudurnu ilçesine bağlı “Çarşamba” isimli bucak kurulmuş, 1946 yılında “Seben” adını alarak ilçe olmuştur. İlçe ismini kuzeyde bulunan Seben Dağlarından almıştır. Seben; yüce dağ, ulu dağ anlamına gelmektedir.
GEREDE
Kuruluşu ilk çağda Anadolu'da medeniyet kurmuş Bitinyalılar devrine dayanır.Sırasıyla Bitinyalılar, Frigyalılar, Lidyalılar, İranlılar, Makedonyalılar, Romalılar ve Bizanslılar idaresinde varlığını devam ettirmiştir. Roma imparatoru 1.Theodosisus(Büyük) Bithynia ve Paphlagonia'nın bir bölümünü ele geçirdiğinde burada "Honorias Eyaleti" ni kurduğunda Flaviopolis Honorias'ın önemli kentlerinden biri oldu.
Bizans İmparatorluğu zamanında İstanbul Patrikhanesine bağlı bir psikoposluk merkezidir.Orta çağda müslüman Türk'lerin eline geçmeden önce şehir merkezinin Keçi Kalesi diye bilinen yerde Bizans Hakimiyetinde olduğu bilinmektedir.
"Gerede" adının ilkçağlarda kullanılan "Kratia"dan türediği bilinmektedir.Tarih içersinde FLAVİOPOLİS, GEREDİA, KRATYA, GERDİBOLİ, GERDÜPEBOLİ, GERDEPEBOLİ, GERDELE, GEREDE isimleri ile söylenmiştir.
KIBRISCIK
Kıbrıscık İlçesi'ne ait ilk bulgular M.S. 100. yıla kadar uzanmaktadır. W.M. Ramsey'e ve tarihçi Plinius'un yol haritasına göre, ilçe ilkçağda Siberis denen ırmağı (şimdiki adı Aladağ Çayı) oluşturan kollardan Uludere'nin kenarında yer almaktadır. Si- beris adının bir diğer söyleniş biçimi Kyberis’tir. Kuwa yada Suwa on takısı (Hitit) dilinde “İyi, güzel, kutlu, kutsal” anlamına gelir. Sibe- ris (Kyberis) kelime olarak,“Kutsal gürsu” demektir. Buradan yola çıkarak Kıbrıscık adının da Kyberis’den geldiğini söylemek mümkündür.
YENİÇAĞ
1990 yılında Gerede ilçesinin kasabası iken ilçeye dönüştürülmüştür. Yeniçağa ilçesinin tarihçesi, ilçeye bağlı Eskiçağa köyüne dayanmaktadır.
Eskiçağa, Zonguldak yolu üzerinde, ilçe merkezine 8 km uzaklıkta olup, yedi asır önce “Çağa” ismiyle kurulmuş, üç tepe arasında kalan bir vadiye yerleşmiştir.
Çağa büyük bir yerleşim merkezi iken, 1904 yılında çikan büyük bir yangın felaketi neticesi halkın bir kısmı bu gün Yeniçaga denen bölgeye göç etmişlerdir. Bu göç olayı, Sultan Reşat zamanında olduğu için buraya “Reşadiye” adı verilmiştir.
1934 yılında ise, Atatürk, Bolu'ya giderken Reşadiye'de mola vermiş ve yöre halkının Çağa'dan geldiğini ögrenince de, Çağa'ya Eskiçağa, Reşadiye'ye de “Yeniçağa” denilmesini istemiştir. O günden bu güne kadar ilçenin ismi “Yeniçağa” olarak kalmıştır.
MENGEN
Mengen isminin kökeni hakkında kesin bir görüş bulunmamakla birlikte, mengeç (yün eğirmekte kullanılan mekik), mengel (Ayak bileğine takılan süs bileziği, halhal), mengü (ölümsüz ebedi, su, ab-ı hayat), kelimelerinden türediği varsayımları ifade edilmektedir. Ayrıca Türklerin ilk yazılı belgesi olan Göktürk abidelerinde bengü kelimesi geçmektedir. Oğuz Türkleri bu kelimeyi Bengü ve Mengü – Menge olarak Anadolu’ya taşırlar. Sonuna eklenen “n” sesi Moğol dilinde çokluk eki olup “sonsuzlar, ebedi” anlamındadır. Yine aynı görüşe paralel olarak Kutadgu Bilig’te geçen Mang ve Meng kelimeleri adım atmak anlamı taşır. İlhanlı Devri kaynaklarına göre Mengen/Mangan, Men/Man kökünden türetildiği, bir diğer görüşe göre de ismin İsfendiyaroğulları, Candaroğulları ya da Osmanlıdan geldiği sanılmaktadır.
DÖRTDİVAN
Dörtdivan’ın bir yerleşim birimi olarak kurulmasının 1197’de l. Alaaddin Keykubat zamanında olduğu tahmin edilmektedir. Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde, Sultan l. Alaaddin Keykubat’ın Bolu Beyi iken fethettiği dağlarda Divan kösü çaldırdığı, bu nedenle de bu yerlere “DİVAN” denildiğini yazmaktadır. Bu yerlerin önce 7 adet olduğu, fakat bunlardan 3’ünün küçük olduğu için kapatılıp 4’ünün kaldığı ve bu yüzden de adının “DÖRTDİVAN” olduğu belirtilmektedir.
Halk şairi Köroğlu Aşağısayık Köyü Hesinler mahallesinde doğmuştur.
GÖYNÜK
İlçenin tarihi hayli eskilere dayanıyor. Bölgeye ilk yerleşim MÖ 8. yüzyılın sonlarında başlamış. Eski çağlarda adı Koinon Gallicanan olarak bilinen Göynük, Roma askeri yolu üzerinde de yer aldığından, Bizans, Roma ve Osmanlı medeniyetlerinin yerleşim bölgesi olmuş.
Eski ismi Koinon Gallicanon olan Göynük isminin, olgun-olgunlaşmış anlamındaki göynümüş kelimesinden geldiği tahmin ediliyor. Bir diğer söylenişe göre de Göynük, keçi kılından yapılan torba anlamına geliyormuş.
MUDURNU
Mudurnu, tarihi çok eskilere dayanan bir ilçedir. Bolu ve çevresinin tarih öncesi Hitit ve Frig devirlerinin yerleşme alanı olduğu son devirlerde yapılan araştırmalarla ortaya çıkarılmıştır.
İlçenin ilk kuruluş yeri şimdiki yerleşme merkezinin doğusunda bulunan Hisar Tepesidir. Bursa Rum Tekfurunun kızı Matarni, buraya bir kale yaptırmış ve Matarni ismi, Modrones, Moderna, Mudurlu gibi değişmelere uğrayarak şimdiki ismini almıştır.