Zem zem şehri Bolu

Yahu memleketin siyasetçisi bile Allah için, ne ilginç değil mi?
İşte en güzel örnek Tanju Özcan mesela…
Hani şu, hakkında 'yurt dışı yasağı' falan vardı ya, böyle "Dur bakalım koçum, nereye gidiyorsun?" tadında.
Valla, o yasak kalkar kalkmaz bizim başkan Avrupa'yı, Kıbrıs’ı falan unuttu. 
İlk uçakla istikamet, 
Umre!

*
Şimdi durup bir düşünmek lazım. 
Adamcağızın belli ki canına tak etmiş. 
Siyasetin derdi, Bolu'nun çilesi, muhalefetin lafları... 
Bütün bu stres, adamı direkt 'Tevbe Kapısı'na' yönlendirmiş.
Bravo Başkan! 
Demek ki, siyasetin bütün pisliğini temizlemek için en etkili yol, direkt kutsal topraklara kaçmak.

*
Vallahi ne diyelim, isabet olmuş. 
Belki o mübarek topraklarda öyle bir ferahlar ki, Bolu'ya döndüğünde asfalt atma işini bırakıp, her yere zemzem suyu borusu döşer.
“Zemzem Şehri Bolu” diye de basına tanıtım yapar. 
Olur mu olur, 
Gerçi Bolu’da 
Olsa da oluu, olmasa da oluu…

*
Başkan Tanju Özcan Kâbe'nin gölgesinde 
ellerini semaya açarak,
“Beni eleştirenler uslansın.”
“Belediye bütçesi bereketlensin.”
“Allah'ım, şu seçimlere kadar bana bir daha yurt dışı yasağı koyulmasına müsade etme! Gidip gördüğüm ülkelerdeki hizmetleri Bolu’ya getirmeyi bana nasip et” diye dua edeceğini düşünüyorum. 
İnşallah bütün duaları da tez zamanda kabul olur.

*
Bu Umre ziyareti, Başkan'ın siyasi kariyerinde bir 'Reset' düğmesi gibi olacağa benziyor. 
Gider, arınır, tertemiz bir sayfa açar. Döndüğünde bambaşka bir adam olur. 
Belki de öyle bir yumuşar ki, belediye binasının kapısında gelene çorba dağıtıp, zemzem ikram eder. 
Kim bilir?

*
Bize de, “Hayırlı uğurlu olsun Başkan. Allah kabul etsin” demek düşer. 
Ama sakın ha, döndüğünde Bolu halkına 'Hac malzemeleri dükkanı' açma sözü verme! 
Yoksa bu millet sana güler.