Bu tablo, Tabiatın Kalbi'ne hiç yakışmıyor

Bu tablo, Tabiatın Kalbi'ne hiç yakışmıyor
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A- A+ Paylaş

Bu köşede, kimseye gül atmayacağım. 
Atılan gülü de, nerede yanlış yapıldığını anlatmak için kullanacağım.
Çünkü bu şehir, daha iyisini hak ediyor.

“Piyangodan mı çıktın? Şimdiye kadar neredeydin birader?” diyebilirsiniz. 
Haksız da değilsiniz. 
“Keyfimin kahyası geri geldi, yazmaya karar verdim” diyerek mevzulara dalıyorum.

**
Bolu!
Hani o huzur cenneti. 
Hani o kaostan kaçış adresi.
Falan, filan işte…
Gel gör ki, bu tabiatın kalbi, cüzdanın düşmanı olmuş.
İstanbul’dan, Ankara’dan kaçıp gelenler şaşkın. "Abi bu ne pahalılık?" diyorlar.
Haklılar. 
Bolu’nun fiyat etiketi, şehirle alakasız.
Büyük şehirlerin krizini alıp, 
üzerine küçük şehrin fahiş fiyatlarını eklemişsin. 
Sonuç? 
Ağır yaşam maliyeti!
Ekmek,kira büyükşehir fiyatı…
Yeme-içme ise turiste uygulanan tarifeli fiyat.
Peki karşılığında ne alıyorsun?
Büyükşehir hizmeti mi?
Büyükşehir konforu mu?
Gülmeyelim lütfen!
Bolu’nun altyapısı, trafiği, kentsel estetiği,
Anadolu kasabası.
Fiyatlar? 
İsviçre, Dubai.
Bunun adı ne? 
Pahalılık değil!
Bunun adı, fırsatçılıkla tembelliğin evliliği.

**

Gelelim huzur bozan diğer kronik hastalığa.
Trafik!
Bolu’da yaşıyorsun. 
İşe gidiyorsun. 
Beş dakikalık yol. 
Kaç dakikada gidiyorsun? 
Vallahi süre veremiyorum. 
Hatta merkezde iki tur atıyorsun, ömründen bir saat gidiyor.
Bolu’nun merkezi, özellikle o meşhur kavşaklar, sabah akşam felç. 
Sanki birisi Bolu'yu alıp, İstanbul trafiğinin en yoğun saatine yamamış.
Küçücük şehirde, 
büyük şehir çilesi çekiyorsun. 
Bu, tamamen yönetimsel bir ironidir.

**

Trafiği çözmek yetmez. Arabayı nereye koyacaksın?
Var mı otoparkın? 
Bolu’nun en büyük kâbusu.
Şehir merkezi, her köşe başı, her cadde, otopark olmuş. 
Yaya kaldırımları işgal altında. 
Cadde ortasına park eden mi ararsın, 
esnafın kendi dükkânının önünü "parsellemesini" mi? 
Hepsi mevcut.
İnsanlar, beş liralık çay içmek için elli liralık otopark cezası riski alıyor.
Bolu, yer altına bakmıyor.
Bolu, estetiği görmüyor.
Yazık…
Sahip olduğumuz tek lüks, bu pahalılığa ve bu çileye katlanma sabrımız.
Bolu, bir karar verecek.
Ya hak ettiği huzurun ve kalitenin fiyatını belirleyecek, hizmeti yükseltecek. 
Ya da bu fahiş fiyat, sıfır hizmet dengesiyle, kendi kendini bitirecek.
Şimdilik fiyatı yüksek, vizyonu düşük bir şehiriz.
Bu tablo, Tabiatın Kalbi'ne hiç yakışmıyor.

**

Yüzeysel giriş tamam. 
Eee hadi haftaya görüşürüz o zaman.

Yorumlar

6 yorum yapılmış

  • Selim ışıkçelik (1 ay önce)
    Güzel bir yazı olmuş. Bolu’nun belki de en önemli problemini ele almışsınız. Özellikle sabah ve akşam belirli noktalarda trafik felç oluyor. Hele otopark sıkıntısı. İnşallah otopark problemine çözüm bulunur.
    0
    0
    Yanıtla
  • Aylin Gül (1 ay önce)
    Yeni köşeniz hayırlı olsun Koray Bey. Bolu halkının sesini duyurmaya ihtiyacı var. İçimizden geçenlere tercüman olan kaleminize sağlık.
    0
    0
    Yanıtla
  • İbrahim Yorgancı (1 ay önce)
    Keyifle okudum. Tespitler yerinde. Yazım dili ve anlatım sadeliğine bayıldım.
    0
    0
    Yanıtla
  • Yağmur (1 ay önce)
    Bolunun gerçekten en büyük sorununu ele almışsın Koray abi eline kalemine sağlık. İnşallah yetkililer bu sorunların çözümde duyarlı olur
    0
    0
    Yanıtla
  • Uğur (1 ay önce)
    Kardeşim yeni Köşem hayırlı olsun. Duygularıma tercüman olmuşsun.?
    0
    0
    Yanıtla
  • Özgür (1 ay önce)
    Çok doğru konuya parmak basmışsın teşekkür ediyorum umarım sayın yetkililer gereğini yapmak için daha çok çalışır. Yeni köşeniz hayırlı olsun özgürce sesimiz olmaya devam..!
    0
    0
    Yanıtla
Yorum yazın
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Koray Yılmazdemir yazıları