TEŞEKKÜRLER DEVLET BAHÇELİ
- Telegram
Devletin tüm sinirlerine sinsice sızan Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz akşamı devletin silahlarını millete doğrultmasının üzerinden 4 yıl geçti.
Demokratik yönetimi rafa kaldırmayı hedefleyen ve bu hain emellerini 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde 251 kişiyi şehit ederek gerçekleştirmek isteyen FETÖ'nün hain planında olayların merkez üssü Ankara olmuştu. Jetler Ankara semalarında uçuşmuş helikopterler mermi yağdırmıştı.
Darbe girişimi ülkenin dört bir yanına yayılmış her yerden şehit ve gazi haberleri gelmekteydi. Ülkenin üzerine karabulutlar çökmüş, tam bir kaos hakim olmuştu. Darbeciler heryerdeydi TBMM bombanıyor, MİT bombalanıyor, Cumhurbaşkanlığı külliyesi bombalanıyor, Özel Harekat Daire Başkanlığı bombalanıyor, Boğaziçi köprüsü kapatılmış, tanklar sokaklarda yürütülüyor, karşı çıkanlar derdest ediliyordu!
Tüm bunlar gerçekleşirken MHP Genel Merkezinden bir yiğit adeta aslan gibi kükreyerek şu açıklamayı yapıyordu 'KALKIŞMA KABUL EDİLEMEZ, HÜKÜMETİN YANINDAYIZ'!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Dönemin Başbakanı Binali Yıldırımı telefonla arayarak kalkışmanın kabul edilemez olduğunu ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin yanında olduğunu adeta aslan gibi kükrüyordu. Tüm tv kanalları bu açıklamayı manşetten veriyordu, diğer yandan Sn. Cumhurbaşkanımız vatandaşlarımızı sokağa davet ediyor hainler akıttıkları kanda boğuluyordu. O gece iki yiğit ve onlara inananlar duruşlarıyla destan yazıyordu. 15 Temmuz destanı şehit kanlarıyla, gazi kanlarıyla sulanıyordu. Sulanan topraklarda bir ittifak yeşeriyordu, Cumhur İttifakının temelleri işte tamda burada atılıyordu. Akabinde yapılan operasyonlarla hain terör örgütlerine birbiri ardına darbe vuruluyor, yerle yeksan ediliyordu. Sınırlarımızda kurulmak istenen terör koridoruna Fırat Kalkan oluyordu. Ülkemiz hızlıca yaralarını sarmalıydı, yeryüzündeki tüm mazlumların umudu buna bağlıydı.
Tarih 11 Eylül 2016'yı gösteriyordu; TBMM MHP Grup Toplantısından şu sözler yükseliyordu Liderimiz Devlet Bahçeli ; "AK Parti başkanlık sistemiyle ilgili inadını sürdürecekse, Anayasa taslağını TBMM'ye getirmelidir. Ya 367'yi aşarak kanunlaşacaktır ya da milletin kararına sunulacaktır. Bizim tercihimiz her zaman olduğu gibi parlamenter sistemin devamı, güçlendirilmesi, reforma tabi tutulmasıdır. Ancak milletimiz aksini söyleyecek olursa buna da diyeceğimiz herhangi bir şey doğal olarak bulunmayacaktır. Türkiye'nin nasıl ve hangi sistemle yönetileceğiyle ilgili muamma bize göre kapanmalı, bu iş kökünden çözülmelidir. diyordu. Bu defada Bilge Lider Ayasofya'nın kapılarını aralıyordu. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin Temellerini atıyordu. 16 Nisan Referandumuyla Türkiye yeni bir sisteme kavuşuyor prangalar kırılıyor, koalisyon dönemlerinin kara çukurları tarihin tozlu sayfalarına karışıyordu.
Yurt içinde bombalama olayları, şehit haberlerinin ardı arkası kesilmezken Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminim gücüyle operasyonlar düzenleniyor teröristler vekilde olsa, belediye başkanıda olsa mevki makam farketmeksizin çil yavrusu gibi dağatılıyor,terör örgütleri kazdıkları hendeklere gömülüyordu.
17 Nisan 2018 MHP Grup Toplantısında Bilge Lider bir kez daha ülkenin dinamiklerine yön veriyor ve erken seçim çağrısı yapıyordu! 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimi yapılıyor. Cumhur ittifakının adayı Recep Tayyip Erdoğan, halk oylamasıyla 1. turda %52.59 oy alarak rakiplerine uzak ara fark atarak cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin ilk cumhurbaşkanı olarak seçiliyordu. Türkiye kabul değiştiriyor uluslararası arenada söz sahibi bir konuma geliyordu. Süleyman şah türbesini kaçıran, hendeklerde boğulmaya çalışılan,sınırlarında ikinci planda bırakılan Türkiye'nin yerini artık Ayasofya'nın kapılarını ardına kadar aralayan bir Türkiye almıştı!
Bugünlerin mimarı Sn. DEVLET BAHÇELİ ve Sn. RECEP TAYYİP ERDOĞAN'a tarihi duruşları için ne kadar teşekkür etsek azdır. Başı güçlü bir gövde, gövdeyide güçlü ayaklar dik tutacaktır. Başlar liderlerimiz, gövdemiz meclisimiz, ayaklarımızda yerel siyasilerimizdir. Ayaklar yere sağlam basmazsa başlar yere düşecektir. Başlar yere düşersede kaybeden sadece Türkiye değil, yeryüzündeki bütün mazlumlar olacaktır. Ve bu ah iki cihanda da yakamızı bırakmayacaktır. Şimdilerde Cumhur İttifakından rahatsız olan bir kesim Sn. Genel Başkanımızın ve ülkücülerin emeğini yok saymaya kalksada önce Allah sonra tarih Ülkücüleri altın harflerle yazmaya devam edecektir. 15 Temmuzda Türkiye'nin dört bir yanında gövdesini ortaya koyan yiğitlerden Allah bin kere razı olsun. 15 Temmuzun bertaraf edilmesinde büyük emeği olan, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin devlet aklı , Ayasofyanın açılmasının gizli mimarı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye bin selam olsun. Kul bilmesede, 'Şüphesiz Allah, göklerin ve yerin gizliliklerini bilir. Allah yaptıklarınızı görendir...'