YUVA KÖYÜ KAHRAMANI DOKTOR HANIM HELAL OLSUN SİZE!
Bazı kahramanlar pelerin takmaz derler
Ya işte öyle .
Bolu'da genç bir çocuk doktoru ve hastane ekibi müthiş bir işe imza attı.
Teşhisi çok zor konulan bir hastalığa tanı koyarak onlarca insanın hayatını kurtardı.
Yaşananlar basit bir zehirlenme vakası gibi görünse de hikaye öyle değildi.
Herşey 2.5 yaşında bir çocuğun ishal,kusma,mide bulantısı vs...şikayetleri ile hastane aciline gelmesiyle başladı.
Doktor hanım her türlü müdehaleyi yapıp ,anında koyulması çok nadir bir teşhis koyarak çocuğu Ankara'ya sevk etti.
Sonrası mı? Kabus.
Akşam onlarca kişi aynı şikayetlerle hastaneye akın akın geldiler.
Hastalık çok tehlikeli çok hızlı ve çok sinsi ilerliyordu.
İnsan üstü bir gayretle tüm hastane personeli üzerine düşeni layıkıyla yerine getirdi.
Hastalardan durumu kritik olanlar HEMOLİTİK ÜREMİK SENDORUMU (HÜS) tanısıyla ivedilikle Ankara Tıp Yoğun Bakıma sevkedildi.
Neydi bu (HÜS) Hemolitik üremik sendrom (HÜS), kılcal damar kanaması sonucu Anemi, akut böbrek yetmezliği ve düşük trombosit seviyesi ile tanımlanır. En sık görülen şekli, kanamalı ishal yapan E. coli (başlıca O157:H7 serotipi) enfeksiyonlarının bazılarında görülen bir komplikasyondur.(Alıntı)
Ve sonuç onlarca çocuğun hayatını gencecik bir doktor hanım kurtardı.
Böyle doktorun eli öpülür.
Peki bu hastalığın sebebi neydi?
Neden böyle bir travma yaşandı?
İnsan hayatı bu kadar ucuz muydu?
Kesinlikle bu sorunun cevabı siyaset güdülmeden verilmeli ve gerekli tedbirler alınmalıdır.
Her türlü tedbirsizliği yapan kim olursa olsun onada yaptırım uygulanmalıdır.
Yaptığımız araştırmalarda çok çarpıcı bilgilere de ulaştık. Bilinçsiz kurban kesimi ve kurban artıkları malesef ulu orta ortalığa saçılmış yağışlarla da içme suyuna karışmış olma ihtimali ilk sırada.
Diğer bir iddiada atık su ile ilgili tedbirsizlik.
Ve bir diğeriyse tamamen akıl tutulması.
Böylesi bir krizi başarı ile yöneten başta sağlık il müdürü olmak üzere, uzman doktor hanımı ve tüm sağlık çalışanlarını tebrik ediyorum.
İyi ki varsınız.
