BORCU OLMAYAN ESNAF KREDİYİ NE YAPSIN

Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarihinin en önemli adımlarını atmaktadır. 

S 400 alımı, mavi vatan savunması, Ayasofya'nın açılması, doğalgaz bulunması Türk Milletini ziyadesiyle mutlu etmektedir. 

Zannımca  aidiyet duygusuna sahip yerli ve milli düşünen  hiç kimse bu konulara itiraz etmemektedir.

Lakin birşeyler ters gitmektedir.

Vatandaş neredeyse her gün her alanda gerçekleşen fiyat artışlarından, ipotekli kredilerden, icralardan başını kadıramamaktadır.  

Krediler sanki can suyu kredisi değilde, yatırım kredisiymiş gibi borçsuz esnaflara verilmektedir.

Krediye başvurmuş bir vatandaşımızdan istenen evraklar ve şartlar  içler acısıdır. 

Borcu yoktur evrakından tutunda, kefile kadar istenmeyen hiç bir şey kalmamaktadır.

Borcu  olmayan esnaf  krediyi ne yapsın? 

Can çekişen vatandaşa can suyu olmak yerine,  kredisinin onaylanmaması için bankalar elinden geleni yapmaktadır! 

Diğer yandan devlet kurumlarının ve finans kuruluşlarının koydukları  ipotekler borcunun  neredeyse 3 katı kıymettedir. 

50 bin TL lik borcu  olan vatandaşın ipotek altına alınan malı 250 bin TL'dir.   Borcunu ödeyemediği gibi kırmızı kalemli duruma düşürülen vatandaşa  çıkar yol  bırakılmamaktadır.

Böyle binlerce mağdur vardır. 

Diğer yandan fırsatçılar kol gezmektedir.

Tarlada 3 kuruş etmeyen mahsul, pazarda 5 kuruş. Üretici mağdur !

Sıfırından pahalı ikinci el araçlar. Tüketici mağdur !

Düşük faizli kredilerle ev alma umuduyla mücadele  eden orta direk. Daire fiyatlarından mağdur !

Fahiş fiyat artışına sebep olan, aldıkları milyonlarca TL krediyi altın ve dolara yatıran sermaye sahibi büyük başlara gereği yapılmazsa kaybeden Türkiye olacak!

Yerelde ki sorunların dikkatle raporlanıp üzerinde  hassasiyetle çalışılmalıdır. 

Sayın Cumhurbaşkanımızın,

Yerelde yaşanacak en küçük sıkıntının, memnuniyetsizliğin bedelini ülke çapında öderiz... Vurgusu dikkate alınmalıdır.

Ortak payda Türkiye, mikro odakla yaşadığımız il Bolu olmalıdır.

Bolu halkının refahı ve huzuru siyasilerin  koltuk sevdalarından, hırslarından, bireysel gelecek planlarından  önce gelmelidir.

Esnafı duymayan, gençleri yok sayan, yaklaşık maliyetlerden kendini alamayan, hala asfaltta takılı kalan, benim adamım olsunda varsın liyakatsız olsun diyenler tarihin tozlu sayfalarındaki yerini er geç alacaktır.

Bir kez daha uyarmakta fayda var yerel siyaset genel siyasetin güçlü ayaklarıdır, varoluş sebebidir.

 Ayaklar gövdeyi gövde de başı dik tutar tutacaktır.

Allah yüce Türk milletinin başını öne eğdirmesin