Modern Çağın Yeni Putları

Enerji, Astroloji,Spritüel Yalanlar  ve Büyü Tuzağı

Son yıllarda “Kişisel Gelişim” adı altında ortaya çıkan pek çok akım, insanlara bilinçaltı temizliği, enerji dengeleme, astrolojik haritalar ve spiritüel açılımlar vaat ediyor. 

İnsanlar, hayatlarındaki sorunlara çözüm ararken bu yöntemlere başvuruyor ve farkında olmadan büyük bir girdaba sürükleniyor. 

Büyü, falcılık, enerji ritüelleri, astroloji haritaları ve benzeri uygulamalar, artık sadece belirli grupların ilgilendiği konular olmaktan çıktı; neredeyse her eve, her ortama sızdı.

Peki, bu durumun sonuçları neler? Ve asıl önemlisi, İslam inancı açısından ne gibi tehlikeler barındırıyor?

İnsan, Kendi Kaderini Yönetebilir mi?

Astroloji haritalarına bakarak kaderini öğrenmeye çalışanlar, burç yorumlarıyla hayatlarını şekillendirenler ve “evrene mesaj göndererek” hayallerine ulaşabileceklerini sananlar… 

Bunların hepsi, insanın yaratılış gerçeğini ve kader inancını göz ardı eden anlayışlardır. Oysa Müslüman için kadere iman esastır. 

Kâinatı idare eden, yıldızlar ve gezegenler değil, Allah’tır. 

Bir burcun, doğum saatinin veya haritanın insanın geleceğini belirleyebileceğini sanmak, İslam inancına aykırıdır.

Kur’an-ı Kerim’de açıkça belirtilmiştir:
"Göklerde ve yerde olanların gaybını ancak Allah bilir." (Neml, 65)

Hal böyleyken, bir falcının veya astroloğun, insanların geleceğini bilmesi mümkün müdür? 

Bu tür şeylere inanmak, insanı farkında olmadan Allah’a ortak koşmaya (şirk) kadar götürebilir.

Büyü ve "Enerji Çalışmaları" Adı Altında Yapılan Tehlikeler

Son zamanlarda "enerji çalışmaları" adı altında yapılan ritüeller, tılsımlar ve çeşitli bilinçaltı teknikleri büyücülüğün modernize edilmiş hâlidir.

İnsana, ruhsal bir arınma ve zihinsel rahatlama sunduğu iddia edilen bu yöntemlerin pek çoğu aslında şeytani etkiler barındırır.

Büyünün İslam'daki yeri de nettir. Kur’an’da büyünün büyük bir günah olduğu ve insanı helake sürükleyebileceği bildirilmiştir:

"Onlar, insanlara büyü öğretiyorlardı… Oysa büyüyü satın alan kimsenin ahirette bir nasibi olmayacağını elbette biliyorlardı." (Bakara, 102)

Buna rağmen, sosyal medyada, kitaplarda ve kurslarda büyüye ulaşmak artık çok kolay. 

İnsanlar, aşk büyüsü, bağlama büyüsü, nazardan korunma tılsımları gibi yöntemlere yöneliyor ve bu işlemleri sıradan bir şey gibi görüyor. 

Ancak unuttukları şey şu: Büyüyle gelen her şeyin bir bedeli vardır!

İnançsızlık ve Boşluğu Yanlış Doldurma

Peki, neden insanlar bu tür yollara başvuruyor? 

Asıl sebep, modern dünyanın insanları maneviyattan koparmasıdır. 

Ruhunu beslemek isteyen ama doğru kaynağı bulamayan insanlar, yanlış kapılara yöneliyor. 

Birçok kişi, dua etmek yerine “evrene mesaj göndermeyi”, tevekkül etmek yerine “pozitif enerji yaymayı” tercih ediyor. 

Oysa insan, huzuru ve doğruluğu yalnızca Allah’ın öğrettiği yolda bulabilir.

Allah, insanı yaratmış ve ona yol göstermiştir:
"Gerçekten bu Kur’an, en doğru yola iletir." (İsra, 9)

Öyleyse neden Allah’ın bize sunduğu doğrular yerine sahte umutlara, geçici çözümlere yöneliyoruz? 

Hakikate Dönüş Şart!

Bugün birçok insan, farkında olmadan Allah’a isyan ettiren sistemlere dâhil oluyor. Kendi iradesini, Rabbine teslim etmek yerine yıldızlardan, enerjilerden, büyülerden medet umuyor. 

Ancak bunun bedelini de ağır ödüyor: Ruhsal çöküntüler, psikolojik sorunlar, huzursuzluk ve daha birçok olumsuzluk…

Bize düşen ise bilinçlenmek ve uyanmak. Kur’an ve sünnet ışığında, hayatımıza yön vermek zorundayız. 

Ruhumuzu beslemek istiyorsak, bunu sahte öğretilerle değil, Allah’a yönelerek yapmalıyız.

Çünkü huzur, yıldızlarda değil; yalnızca Allah’ın arzındadır.