Bir taş bile atılsa, onun yanındayım

- Telegram
Gazze'de her bomba bir çocuğun üzerine düştü.
Her kurşun bir annenin yüreğini deldi.
Her enkaz, bir halkın hafızasını yuttu.
Ve dünya sustu.
On yıllardır süren bu vahşete sadece birkaç kınama, birkaç vicdan gösterisi, birkaç temsili yardım... O kadar.
Geriye kalan sessizlikti.
Çünkü öldüren İsrail’di.
Öldürülen, Müslümandı.
Filistinliydi,Gazzeliydi.
Sesi çıkmazdı.
Ama şimdi birileri konuşuyor.
Birileri susmadı.
Birileri, “Yeter artık!” dedi.
İran, yıllardır biriken bu öfkeyi dillendirdi. Siyonist işgalcinin göğsüne bir cevap gönderdi.
Ve o an, dünyanın sesi tekrar yükseldi.
Ama bu kez mazlumlar için değil.
Bu kez zalim için.
Çünkü mesele İran’ın füzeleri değil. Mesele, o füzelerin nereye isabet ettiğidir.
Çünkü o füzeler sadece Tel Aviv’e değil, Batı’nın ikiyüzlü düzenine, kurduğu çıkar haritalarına, kurmak istediği yeni Ortadoğu’ya çarptı.
Ve burada asıl tehlikeyi görmek zorundayız:
İsrail’in hedefi sadece Gazze değil.
Sadece İran değil. Nihai hedef, Türkiye’dir.
Evet, yanlış duymadınız.
Bu yıkımın, bu kuşatmanın sonunda sıra Türkiye’ye gelecektir.
Çünkü bu topraklar hâlâ umut taşıyor. Hâlâ bir millet ayakta.
Hâlâ mazlumlar için konuşan bir ses var.
Ve bu ses, Batı’nın, İsrail’in, emperyal güçlerin uykusunu kaçırıyor.
İsrail, önce Gazze’yi yok etti.
Suriye’yi parçaladı.
Lübnan’ı tehdit etti.
İran’la savaşı kışkırttı.
Ama asıl plan daha geniş:
Türkiye’yi yalnızlaştırmak, kuşatmak, içeriden bölmek ve kutlu yürüyüşünü durdurmak.
Çünkü biliyorlar ; Eğer bir gün Kudüs özgür olacaksa, bu yürüyüş Anadolu’dan başlayacak.
Eğer bir gün ümmet ayağa kalkacaksa, sancağı İstanbul taşıyacak.
Eğer bu coğrafyada gerçek bir direniş doğacaksa, onun yüreği Türkiye olacaktır.
Bu yüzden kim İsrail'e karşı bir çakıl taşı atıyorsa, ben onun yanındayım.
Çünkü o taş, sadece işgale değil; Türkiye’ye kurulan büyük tuzağa da fırlatılmış bir duruştur.
İran mı attı?
Suriye mi konuştu?
Lübnan mı direndi?
Hiç fark etmez.
Kim zalime karşı duruyorsa, hak onunladır.
Mazlumdan yana olmak imanla ilgilidir.
Siyasi hesaplarla değil.
Artık herkes tarafını seçmek zorunda.
Ya mazlumun safında duracağız…
Ya da susarak zalimin suç ortağı olacağız.
Ve unutmayın:
Bugün Gazze susarsa, yarın Edirne konuşamaz.
Bugün İran yalnız bırakılırsa, yarın İstanbul hedef olur.
Bugün o taşa sırt çevirenler, yarın başlarına yağan bombalara şaşırmasın.
Ben o taşı atanla aynı saftayım.
Çünkü adaletin tarafı bellidir.
Çünkü hak bir gün mutlaka galip gelecektir.
Ve çünkü Türkiye, bu oyunun tam kalbindedir.